Şanlıurfa’da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz başkanlığında Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı gerçekleşti.
Toplantının ardından Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Ticaret Bakanı Ömer Bolat ve Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır aralarında Ülke TV Ankara temsilcisi Mustafa Pala'nın da bulunduğu gazetecilere açıklamalarda bulundular.
SURİYE'DEKİ TARIMSAL ALANLARA YÖNELİK ADIMLAR ATILACAK
Suriye'deki son durumlar üzerine açıklamalarda bulunan Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı şu ifadelere yer verdi.
İki gün önce oraya giden heyetimiz geri döndü. Bakan yardımcımız ve birçok uzman arkadaşlarımızla birlikte. Şartlar olgunlaştığında oraya gidecek tarım ateşesi atama konusunda da hazırlığımız var.
Arkadaşların orada yapmış oldukları temaslar ve tespitlerle birlikte rapor hazırlanıyor. Bununla ilgili değerlendirmeleri yapacağız. İlk tespitlerimize göre tarımsal altyapıda 2/3 oranında hasar oluştuğuna dair bir gözlem var. Ama bunu saha tespitleriyle teyit edilmesi gerek. Aksi takdirde çok güvenilir bir veri olduğunu söylemek mümkün değil.
Özellikle savaş dönemi boyunca makine ve ekipman yenilemesi olmadığı için bu konuda geriler.
SURİYE'DEKİ SU KONUSUNDAKİ SORUNLARA DİKKAT ÇEKTİ
Bakan Yumaklı, Suriye'deki su konusundaki sorunlarla ilgili son durumu paylaştı. Bakan Yumaklı'nın konuyla ilgili açıklamaları bu şekilde;
"Sınırı aşan sular hususlarında dışişleri bakanlığımızın koordinasyonunda, ilgili bakanlıklar, ilgili kurumlar var.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız söyledi. Irak'ta da temaslar var. Suriye ile ilgili de hayati konuları zaten ilgili arkadaşlarımız tespitlerini yapmış olacak.
Süreç sonunda birlikte çalışma imkanı ve ortamı oluşacaktır. Buradaki ana husus iki ülkenin de menfaatleri. "
ENFLASYONLA MÜCADELEDEDE GEREKEN DETAYLAR TESPİT EDİLDİ
Enflasyonla mücadelede tarımsal üretim açısından neler yapıldığını belirten Yumaklı şu ifadelere yer verdi:
Elbette bizim Ticaret Bakanlığımızla birbiri içerisine geçen süreçlerimiz var. Ancak şunu net bir şekilde söyleyebiliriz. Fahiş fiyat olarak nitelendirdiğimiz artışların hiçbiri arzla alakalı değil. Dolayısıyla bu konuda özellikle asgari ücretin açıklanmasından itibaren iki bakanlık olarak da açıkladık. Sanki maliyetlerin tamamı işçilik ücreti. Bundan vazgeçilmesi gerekir. Biz hem kendi denetim personelimiz hem de Ticaret Bakanlığı'nın ilgili personeliyle sahadayız.
"GEREKLİ YAPTIRIMI YAPIYORUZ"
Tespit ettiklerimize gerekli yaptırımı yapıyoruz. Ticaret Bakanlığımızla ilgili hususları da Ticaret Bakanlığı’na bildiriyoruz. Ben inanıyorum bu davranış bozukluğu bir süre sonra bitecek. Büyük oranda da çözümlendiğini göreceğiz. En son kırmızı etle alakalı bir durum oldu. Aslında ortada hiçbir şey yokken herhangi bir artış yokken sanki artış olacakmış gibi hava, algı oluşturmaya çalışıldı. Yarım gün sürdü. Ama bunu denemekten vazgeçmeyecekler. Biz de gereğini yapacağız iki bakanlık olarak.
Yapısal değişimlerle alakalı olarak burada konuştuğumuz konuların tamamı bütün bakanlıkların aynı zamanda birer iş, eylem planı. Bizim de özellikle 2024’te üretim planlaması ve onun dışında bütün yapısal dönüşümlerin etkisini hızlı bir biçimde, hızlıca almak için faaliyetlerimiz gelecek yıl devam edecek.
Su ve sulama projeleri konusu özellikle bu bölge için son derece önemli. Tek hedefimiz var. Amacımız tarımsal üretimimizi verimli bir şekilde artırmak, kendimize yeterliliğimiz konusunu, gıda arz güvenliğimiz konusunu güvence altına alıp fazlasını da ülke ekonomisine katkı olacak şekilde ihracata dönüştürmektir.
"AK PARTİ DÖNEMİNDE 1 TRİLYON 40 MİLYAR KAMU YATIRIMI YAPILDI"
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır GAP eylem planı ile ilgili yapmış olduğu açıklamalarda şu ifadelere yer verdi.
"Şu anda Şanlıurfa Arkeoloji Müzesi’ndeyiz malumunuz, burası da yine GAP Bölge Kalkınma İdaremizin desteğiyle kurulmuş bir müze. Bence bu basın toplantısını burada yapmamız da oldukça anlamlı oldu. Az önce sevgili Müze Müdürümüz biz içeri girdiğimizden itibaren bize 11 bin yaşında tarihi kalıntıları anlattı gerek Göbeklitepe’den, gerek Karahantepe’den elde edilmiş, gerçekten dünyada eşsiz kıymette kalıntıları malumunuz bu coğrafya barındırıyor. Aslında bu bizler için çok büyük anlam taşıyor, çünkü bu coğrafyanın tarihin bilinen ilk dönemlerinden itibaren çok zengin bir coğrafya olduğunu, medeniyetin aslında kurulduğu, insanlığın zenginleşme yolculuğunun başladığı coğrafya olduğunu kanıtlar nitelikte bir mekandayız.
Tabi GAP Eylem Planımızı da bu perspektifle aslında çalıştık, hazırladık ve çok geniş bir paydaş ağıyla hazırladık. Biz Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak GAP Eylem Planında ve GAP Eylem Planının uygulama projelerinde koordinasyon yürütüyoruz, pek çok proje büyük ölçüde paydaşlarımız tarafından, Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız, Kültür ve Turizm Bakanlığımız gibi paydaşlarımız tarafından gerçekleştiriliyor. Bu Eylem Planında da gerçekten AK Parti iktidarlarına yakışır bir perspektifle çok iddialı hedefler koyduk.
AK Parti iktidarları döneminde 1 trilyon 40 milyar liralık kamu yatırımı yapıldı bu bölgeye, inşallah Eylem Planı kapsamında 2028’e kadar 198 projeye 496 milyar lira daha yatırım yapmayı öngörüyoruz ve böylelikle 49 bin lira, yani yaklaşık 1350 dolar kişi başına gelir artışı ve özellikle tarımda 570 bin ilave istihdam sağlanması hedeflerimiz var. "
TARIMDA HASSAS DÖNÜŞÜM PROGRAMINA 64 MİLYAR LİRA KAYNAK AKTARILACAK
Bunların başında elbette bu bölgede sulama projeleri geliyor, ki büyük ölçekli sulamalar konusunda gerçekten çok ciddi mesafe kat ettik, ama birkaç çok önemli yatırım da inşallah Silvan Barajı başta olmak üzere önümüzdeki dönemde bitmiş olacak ve sulama programına 214 milyar lira önümüzdeki dönemde 2028’e kadar kaynak aktarılacak.
Yine tarımda hassas dönüşüm programına 64 milyar lira, ki orada da özellikle akıllı tarım uygulamalarının, tarımda dijitalleşmenin yaygınlaştırılmasını hedefleyen projeler var.
Yine sosyal içerme, farklı toplum kesimlerinin, kooperatiflerin, kadın girişimcilerin, genç girişimcilerin kalkınmaya entegrasyonunu hedefleyen GAP Entegre 2.0 Projesi, turizm odaklı ekonomik dönüşüm projesi, ki bölgenin turizm potansiyeli artık herkesçe malum ve emek yoğun sektörlerde de dönüşüm projesi de programın diğer ana sütunları.
Emek yoğun sektörler bizim için kıymetli ve bu bölge çok genç bir nüfusa sahip.
Bu bölgenin ortanca yaşı 23-24, bazı şehirlerimizde, ki Şanlıurfa’da bu daha da aşağıda, Türkiye’de ortanca yaş az önce nüfus da konuşuldu 33-34’lere geldi malumunuz, dolayısıyla Türkiye ortalamasından 10-11 yaş daha genç bir bölgeden söz ediyoruz.
AMAÇ BÖLGENİN İSTİHDAMINI ARTIRMAK
Arzumuz, bu programdaki hedeflerle birlikte, az önce bir arkadaşımız Türkiye’ye etkisi ne olacak dedi, önemli etkilerden biri elbette bu bölgenin Türkiye’nin ortalama kalkınma seviyesine hızla yaklaşması, ama bunun da ötesinde özellikle bölgendeki genç nüfusun bölgede istihdam edilmesi, yaşamının bölgede devam etmesinin sağlanması. Bu anlayışla biz bu bölgedeki 9 şehirde 20 organize sanayi bölgesi kurduk AK Parti iktidarları döneminde ve bu OSB’lerde 360 binden fazla ilave istihdam oluşturduk.
Bu bölgeye Türkiye’de en ileri yatırım teşviklerini veriyoruz, 6. bölge dediğimiz 6. kademedeki şehirlerimizde biz 12 yıl sigorta primi işveren hissesi, 10 yıl sigorta primi işçi hissesi almıyoruz yeni yatırımlardan, ki bu yeni asgari ücretle birlikte her bir çalışan için aylık 7 bin 750 liralık bir destek anlamına geliyor.
AK PARTİ İKTİDARINDA YATIRIMLAR HIZ KESMEDİ
Son dönemde yine AK Parti iktidarlarında 1 trilyonun üzerinde yatırımı teşvik ettik ve 710 bin istihdamın önünü açmış olduk 15 binden fazla yatırım için düzenlediğimiz teşvik belgeleriyle.
İnşallah bu program hedeflerine ulaştıkça aslında hep birlikte bu bölgenin sadece Türkiye’nin değil, geniş bir coğrafyanın bir kalkınma lokomotifi olması sürecini de hep birlikte müşahede edeceğiz.
Bakan Mehmet Fatih Kacır, kendisine yöneltilen soruları cevapladı. İşte Bakan Kacır'ın yanıtları...
KOBİLERE 2 BİN 500 LİRAYA KADAR DESTEK
Hacer Hanım imalat sektörüne yönelik paketi sordu. Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcım siz cevap vermediniz, ben müsaadenizle ona cevap vermiş olayım. Dün Sayın Cumhurbaşkanımız aslında paketin ana unsurlarını ifade ettiler. Hazır giyim, tekstil, deri, ayakkabı, mobilya sektörlerinde halihazırda 1 milyon 200 binden fazla kişi istihdam ediliyor, bu sektörler bizim için önemli sektörler. On yıllar boyunca gelişen ve Türkiye’yi gerçekten 37 milyar dolara yakın ihracat yaparak sanayileşme sürecinde bugünlere getiren önemli sektörler arasında bu sektörlerimiz.
Elbette bu sektörlerin rekabet gücünü ve üretimini korumayı hedefliyoruz, bunun için de çalışan başına 2 bin 500 liraya kadar bir destek sunuyor olacağız KOSGEB eliyle. Bu çok yalın bir program olacak, çok böyle teferruatlı bir program öngörmüyoruz. Ana unsur, 2024 yılının son aylarındaki istihdam seviyesini KOBİ’lerimizin koruması, bu taahhüdü yerine getiren KOBİ’lerimize bu 4 sektörde aylık ödemeler yaparak 2 bin 500 liraya kadar destek vereceğiz her bir çalışanları için. Ümit ediyorum ki, bu sektörlerde bir yandan markalaşma, tasarım kabiliyetleri, ar-ge kabiliyetleri gelişirken bir yandan da bu sektörlerde istihdamı korumaya bu program katkı sunuyor olacak.
Ocak 2025, yani şimdi inşallah ilk aydan itibaren başlayacak, yani Ocak’ta istihdamı korumuşsa Şubat’ta destek ödemesini KOBİ’lerimiz alacak.
Üreti̇m ekonomi̇si̇ i̇çi̇n yapısal reformlar neler olacak?
ÜRETİM EKONOMİSİ İÇİN 2025 AJANDASINDA 2 ÖNEMLİ İŞ VAR!
Bakan Kacır, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı: 2025 ajandamızda 2 önemli iş var. Biri teşvik sistemi, bununla ilgili süreci Strateji Bütçe ve Hazine ve Maliye Bakanlıklarımızla tamamladık, inşallah önümüzdeki haftalarda ilan edeceğiz. Ve yeni teşvik sisteminin ana yaklaşımı da bir yandan mevcut teşvik sisteminde ciddi etkinliği olduğunu gözlemlediğimiz emek yoğun sektörlerin genç nüfusa sahip illerde güçlü şekilde yoluna devam etmesini sağlarken, bir yandan da il-sektör eşleşmesini kuvvetlendirmek olacak. Yerel kalkınma hamlesi programıyla her bir ilin kendi sahip olduğu ekonomik potansiyeli değere dönüştürecek yatırımlara Türkiye’de en ileri destekleri, teşvikleri veriyor olacak.
Bir yandan da özellikle son yıllarda hızlandırdığımız teknoloji odaklı sanayi hamlesi, HIT-30 gibi yüksek teknoloji yüksek katma değer odaklı programları yeni teşvik sistemimizde daha etkin destekleyeceğiz.
"FİNANSMAN AYAĞINI TEŞVİK SİSTEMİNDE MEVCUT HALİNDEN ÇOK DAHA GÜÇLÜ BİR NOKTAYA TAŞIMIŞ OLACAĞIZ"
Yeni yılda finansal teşvik sisteminin güçleneceğini belirten Kacır, açıklamalarına bu şekilde devam etti:
Yine sistemde vergi indirimleri bir önceki sisteme göre biraz daha sınırlı düzeyle uygulanırken, finansman destekleri, yani yeni yatırımlar için faiz, kâr payı destekleri ve yine makine teçhizat alımlarında öz kaynak desteği uygulamalarıyla aslında finansman ayağını teşvik sisteminde mevcut halinden çok daha güçlü bir noktaya taşımış olacağız.
İnşallah hedefimiz, Türkiye’nin yatırım, istihdam, üretim, ihracat parolasıyla kalkınma yolcuğuna daha güçlü katkı sunacak bir teşvik sistemini inşa etmek.
"BIR DİĞER ÖNEMLİ YAPISAL REFORM ADIMI DA ORGANIZE SANAYİ BÖLGELERİ"
Burada geçtiğimiz Eylül ayında önemli bir adım attık, çok kapsamlı bir uygulama dönüşümü gerçekleştirdik, özellikle organize sanayi bölgelerindeki yatırım yerlerinin sanayicilerle buluşmasını hızlandıracak tedbirler aldık.
Ama tabi burada esas hedefimiz, sanayi alanları master planını kamuoyuyla paylaşmak, mevcuttaki planlı sanayi alanlarımızın Türkiye’nin toplam yüzölçümündeki payı yüzde 0,2 düzeyinde, tüm sanayi yatırımlarının ve sahip oldukları sanayi alanlarının toplam yüzölçümümüzdeki payının da yüzde 0,4’ün altında olduğunu gözlemliyoruz, bunu hızla büyütmemiz lazım.
SANAYİCİLERİN İHTİYAÇ YERLERİNE ERİŞİMİ KOLAYLAŞACAK
OSB’lerin ve endüstri bölgelerinin kuruluş süreçlerini hızlandırmak, yatırımcılarla yatırım yerlerinin buluşmasını daha hızlı hale getirmek hedefi taşıyoruz.
Bunun için de Samsun-Adana-Mersin hattında çok kapsamlı bir çalışma yürüttük, tüm bakanlıklarımızdan aldığımız verilerle, özelikle Tarım ve Orman Bakanımıza ben huzurlarınızda teşekkür ediyorum, çünkü bir yandan tarım arazilerinin muhafazası Türkiye için önemli bir öncelikken, bir yandan da sanayicilerin ihtiyaç yerlerine erişimi sağlamak bir önceliğimiz, bunun için de bu üst ölçekli planlamayı birlikte yapmamız çok kıymetli.
"SAMSUN-ADANA-MERSİN HATTI İÇİN YAKINDA İLAN EDECEĞİZ"
Yeni atılacak adımlar ile 30 yıllık sanayi alanları yaklaşımının somutlaştırılacağını belirten Kacır;
Yine Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımız, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığımız ve tüm paydaşlardan çok kapsamlı veri setleri alarak Türkiye’nin önümüzdeki 30 yıllık sanayi alanları yaklaşımını somutlaştırmaya çalışıyoruz ve bunun ilk fazını da az önce ifade ettiğim Samsun-Adana-Mersin hattı için yakında ilan edeceğiz.
Burada en önemli hedeflerden bir de raylı sistemlerle entegre organize sanayi bölgeleri kurmak. Bu, hem rekabet gücümüz açısından, hem de Avrupa Birliği sınırda karbon düzenlemesi açısından bizim için temel bir öncelik. Ümit ediyorum bu da sanayileşme sürecinin önemli bir yapısal adımı olacak.
Yine teşvik sisteminde 4-5-6. bölgeler arası mukayeseyle ilgili bir soru soruldu.
Bizim gözlememiz şu:
Mevcut sistemde özellikle 6. bölgede istihdam teşvikleri çok etkin çalışıyor, ama önümüzdeki dönemde bu sektör-şehir eşleşmesini daha güçlü kılarak aslında her şehirde kendi taşıdığı potansiyele yönelik daha güçlü istihdam teşvikleri de sunacağız ve böylelikle hiç kimsenin dezavantajlı olmadığı, herkesin kendi değerini bir şekilde kıymetlendirebildiği bir sistemi inşallah şehirlerimize, ülkemize kazandırmış olacağız. dedi.
BAKAN BAYRAKTAR: 120 BİN MEGAVATA 11 IL İÇERİSİNDE GİRMEMİZ LAZIM
Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Türkiye'nin enerjideki yükselişi açısından şu ifadelere yer verdi:
Yapısal reformlar konusunda bizim özellikle yenilenebilir enerji rüzgar ve güneş santrallerinin bir an önce devreye alınmasıyla alakalı üzerinde çalıştığımız konu artık epeyi olgunlaştı, nihai bir Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımızın başkanlığında bir toplantıya da ihtiyaç var, orada Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği ve Kültür Turizm Bakanımızın da olduğu bir ortamda inşallah bunu nihai hale getirip daha sonra da Meclis gündemine getirerek inşallah ilk çeyrekte bizim çünkü iddialı yenilenebilir hedeflerimiz var COP öncesinde ve COP’ta Cumhurbaşkanımız bunu ilan etti.
Şu anda hedefimizdeki enerjinin tamamını rüzgar ve güneşten karşılıyoruz, bu çok önemli bir şey mevcut kurulu kapasitemizde, ama gideceğimiz yol çok daha uzun, 120 bin megavata 11 yıl içerisinde gitmemiz lazım, onun için de bu izin süreçlerini mutlaka hızlandırmamız gerekiyor.
Benzer şey aslında madende de yapmayı hedefliyoruz, yeraltı kaynaklarımızı da ekonomimize kazandırmamız hem cari açığı düşürmekte, hem de istihdama yapacağı katkı anlamında fevkalade önemli. Dolayısıyla en önemli yapısal reform kalemlerimiz 2025’te enerji tarafında bu izinlerle ilgili olacak. Ama onun dışında gerek yeni fiyat ve desteklerimizin yine OVP’de olduğu şekilde verimli hale gelmesi, destek programının o anlamda etkinliğini artırmayla alakalı fiyatlamada yapacağımız düzenlemeler söz konusu. Bunu aslında uzun bir süredir basımız da takip ediyor, bildiğiniz konulardan bir tanesi. Belli tüketim seviyelerinin üzerindeki tüketimlerin enerjinin gerçek maliyetleriyle karşılanması konusu, ki abonelerin aslında sadece yüzde 3’ünü etkileyen, ama tüketim anlamında tüketimin yüzde 17’sini etkileyecek bir düzenleme elektrik tarafı için söyleyeyim onun özelinde.
Bir diğer konu, GAP bölgesindeyiz, burada tabi Şırnak önemli bir ilimiz haline geldi özellikle enerji ve petrol için, burada da bugün itibarıyla üretimimiz 70 bin varilin üzerine çıktı günlük üretimimiz, yaklaşık 2 milyar dolarlık direkt olarak ekonomimize bir katkısı olan, ekonomik değeri olan bugünkü fiyatlarıyla bir büyüklükten bahsediyoruz. Orada da özellikle, TPAO özelinde ve diğer enerji kitleleri özelinde onların kurumsal yapılandırmasıyla alakalı ve bu yaptıkları işlerin büyüklüğüne, insicamına uyun yapısal kapasiteye, insan kapasitesine kavuşmasıyla alakalı bir düzenlemeyi de inşallah 2025 yılı içerisinde gerçekleştirmiş oluruz.
"EKİPLERİMİZ ŞAM'A ULAŞTI!"
Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar Türkiye'den gönderilen ekiplerin Şam'a ulaştığını belirterek şu açıklamalarda bulundu:
Suriye konusunda söylediğim gibi ekibimiz dün itibarıyla Şam’a ulaştı ve çalışmalarına devam ediyor, muhtemelen yarın da orada olacaklar.
Sayın Cumhurbaşkanı Yardımcımız da ifade ettiler, biz de esas itabıyla Suriye’de şu anda bizim elektrik ve enerji hizmetlerini Türkiye üzerinden sağladığımız yerler var. Şu anda bizim elektrik ve enerji hizmetlerini Türkiye üzerinden sağladığımız yerler var, özellikle harekat bölgeleri, İdlib, Afrin, diğer bölgeler. Ama ötesinde özellikle Halep ve daha güneyde ilk tespitlerimiz şöyle: 8 bin 500 megavatlık savaş öncesi kurula güce sahip Suriye bunun yaklaşık 5 bin megavatını kaybetmiş durumda, şu anda 3 bin 500 megavatlık bir kurulu gücü var. İnsanların büyük bir çoğunluğu jeneratörlerle elektrik ihtiyaçlarını karşılıyorlar, dolayısıyla çok ciddi bir aslında elektrik ihtiyacı var.
SURİYE'NİN KENDİ KAYNAKLARINI DEĞERLENDİREBİLMESİMESİ İÇİN TESPİTLER YAPILIYOR
Gerek Suriye’nin, gerek Lübnan’ın bu anlamda ihtiyaç duyduğu elektriğin belki ilk etapta Türkiye’den ihraç etmek suretiyle, tabi iletim şebekesindeki durumu gördükten sonra biraz daha tabloyu görebiliriz. Bunun ötesinde tabi Türkiye’den Suriyeli insanların ülkelerine dönüşle alakalı ciddi bir talepleri ve hedefleri var, ama bunların bir kısmı Suriye’deki durum biraz daha vuzuha kavuşup, açıklığa kavuşup oradaki şartlar iyileştiğinde dönmeyi hedefliyorlar, dolayısıyla bizim oradaki çalışmalarımızın böyle bir yansıması da olacak. Ve tabi bütün bunları yaparken bir taraftan yaptırımlar var, kaynak ihtiyacı var, kaynakla ilgili nelerden bunlar tedarik edilebilir, Suriye’nin kendi kaynaklarından onları ekonomiye kazandırmak nasıl olabilir, heyetimizin içerisinde bu anlamda da petrol ve doğal gazla ilgili yapılabilecekleri görmek üzere bir temsilci grubumuz da var. Onlar da 2011 öncesinde 350 bin varillere ulaşan günlük petrol üretimi olan Suriye’nin bugün neler yapabilir, onunla ilgili ilk açıkçası çalışmaları da yapmış olacaklar.
"İRAN MEVCUATTAKİ YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜ TAM OLARAK YERİNE GETİREMİYOR"
Son olarak İran konusu, İran’da enerji krizi gündemde, özellikle elektrik ve doğal gazda da benzer şekilde. Biz şu an itibarıyla mevcuttaki yükümlülüğünü İran tam olarak yerine getiremiyor, yani doğal gaz sözleşmemizdeki, bunun yaklaşık yüzde 60’ı, yüzde 50’si civarında bir akış var Türkiye’ye, ama biz şu anda Türkiye’de böyle bir kış için herhangi bir sıkıntı öngörmüyoruz, gerekli bu anlamda tedbirlerimizi almış durumdayız. Ama İran’da bu söz konusu kriz maalesef derinleşerek devam ediyor.
Gönder