Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda 6 Şubat depremleri sonrasında yapılan çalışmalardan 81 ildeki kentsel dönüşüm faaliyetlerine, iklim değişikliğiyle mücadeleden Sıfır Atık Hareketi’ne, millet bahçelerinden, çevre ve doğa koruma projelerine kadar Bakanlığın birçok projesindeki son durumu anlattı.
Türkiye’nin son 120 yılda 20 yıkıcı deprem yaşadığını binlerce vatandaşını toprağa verdiğine dikkat çeken Bakan Kurum, bugün 85 milyon nüfusun, yüzde 71’inin deprem riski taşıyan bölgelerde yaşadığına dikkat çekti. “Türkiye Cumhuriyeti milletimizin canını, malını, istikbalini kutsal görür. Milletimizin her bir ferdinin güvenli bir yuvada yaşama hakkına, acilen yerine getirilmesi gereken bir vazife olarak bakar” diyen Bakan Kurum, dünyada çok az devletin başarabileceği bir sosyal konut seferberliğinin yıllardır sürdüğünü belirtti.
“YENİ BİR SOSYAL KONUT PROJESİ DAHA BAŞLATACAĞIZ”
Bakan Kurum sunumda sosyal konut projeleriyle ilgili müjde verdi: 81 ilimizi ziyaret ediyoruz. Her ziyaretimizde, milletimiz bize sosyal konut beklentisini ifade ediyor. Ben de yine ilk kez Gazi meclisimizden milletimize ilan ediyorum. 2025 yılı sonu itibariyle, 81 ilimizi kapsayan yeni bir sosyal konut kampanyasını daha başlatacağız. Cumhurbaşkanımızın ifadeleriyle; ‘Son dar gelirli kardeşimizi de devlet güvencesiyle ev sahibi yapana kadar’, yuva kurmaya devam edeceğiz.
“250 BİN SOSYAL KONUT PROJESİNDE 88 BİN KONUTUN İNŞASINA BAŞLADIK”
Bakan Kurum TOKİ’nin yürüttüğü sosyal konut projeleriyle ilgili şu bilgileri paylaştı: Bizden önce düşe kalka ilerleyen Toplu Konut İdaresi’ni canlandırarak 21 yılda 3 trilyon lira yatırım yapmış, 1 milyon 462 bin sosyal konut ve 46 bin sosyal donatıyı 5 milyon dar gelirli vatandaşına sunmuş olmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Ama durmuyoruz. Bugün 81 ilin tamamına yayılan tam 1.210 şantiyede, 312 bin yuvamızın, park, bahçe, cami, okul ve sosyal donatımızın inşasını da aşkla sürdürüyoruz. 2024 yılında 130 bin konutun ihalesini, 34 bin evin satışını ve 52 bin evin teslimini tamamladık. Şu anda 50 ve 100 bin Sosyal Konut Projelerindeki konutlarımızı, depremin getirdiği yüksek maliyetlere ve zorluklara rağmen büyük oranda bitirdik. İlk kez buradan ifade ediyorum. 250 bin sosyal konut kampanyamızda, şu anda 88 bin konutumuzun inşasına başladık, TOKİ’mizin 2 gün önce açıkladığı ihale takvimine göre tüm inşaatlarımızı başlatacağız, milletimize verdiğimiz sözü tutacağız. Yine İlk Evim Arsa Projesi kapsamında; 694 ilçede taleplerimizi topladık. 2025 yılı Temmuz ayına kadar da tahsis süreçlerini tamamlayacağız.
“DEPREM BÖLGESİ MİLLİ SEFERBERLİK SAHASI OLMUŞTUR”
Kahramanmaraş depremlerinin hemen ardından Cumhuriyet tarihinin en büyük konut seferberliğinin başlatıldığını vurgulayan Bakan Kurum, “Eli daima deprem bölgesinin üzerinde olan, deprem bölgesini daima ilk gündem olarak gören Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, depremin üzerinden 45 gün geçmeden ilk temellerimizi attık, 3. ayın sonunda tam 180 bin yuvanın inşasını başlattık. Bugün küllerinden yeniden doğan deprem bölgesi, dünyanın en büyük, en hareketli şantiye alanı olmuştur. Türk milletinin her ferdinin üzerine titrediği, Anadolu’daki 10 asırlık hikayemizin en büyük “milli seferberlik sahası” olmuştur. Şu anda 11 ilimizde 1900 şantiyemizde deprem bölgesine adanmış 160 bin kardeşimiz “bir vatan müdafaası şuuruyla” yeni yuvalarımızı yapmaktadır” dedi.
“HER GÜN ORTALAMA 1500 KONUT YAPACAĞIZ”
Şu ana kadar deprem bölgesinde 358 bin ev ve iş yerinin ihalesinin gerçekleştirildiğini açıklayan Bakan Kurum, Hatay’da 130 bininci konutun teslim edildiğini hatırlattı. 4 bin 333 köyde yaklaşık 62 bin köy evinin inşasının sürdüğünü belirten Bakan Kurum, “Her gün ortalama 1500 konut yaparak 70 bin konutumuzu daha tamamlayacak, toplam 202 bin ev ve iş yerimizi teslim edeceğiz. 2025 yılı sonuna geldiğimizde, 453 bin yuva ve iş yerimizin anahtarlarını afetzede kardeşlerimize vermiş olacağız. Evine girmeyen tek bir afetzede kardeşimizi bırakmayacağız” diye konuştu.
BAKAN KURUM, 4 AYDA 21 KEZ DEPREM BÖLGESİNİ ZİYARET ETTİ
Yeniden göreve geldiği 4 aylık süreçte deprem bölgesini 21 kez ziyaret ettiğini dile getiren Bakan Kurum konuşmasına şöyle devam etti: Göreve geldiğim 2 Temmuz’dan bu yana deprem bölgesine 21 ayrı ziyaret yaptım. Yeni yuvasına kavuştuğunda; ‘İnsan sevinçten ağlar mı? O duyguyu sonuna kadar, iliklerime kadar yaşadım’ diyen Hataylı Hatice Kübra’nın, yeni yuvasında “Devletimize güveniyoruz” diyerek dua eden Osmaniyeli Mevlüt abimizin; bizi öz evladı gibi kucaklayan Malatyalı Fatma teyzemizin, 11 ilimizdeki milyonlarca kardeşimizin dualarına layık olmak için durmadan, dinlenmeden çalışacağız. Tüm yuvalarımız kurulana, tüm ocaklarımız tütene kadar, annelerimiz ve çocuklarımız güvenle uyuyana kadar deprem bölgesinden ayrılmayacağız. 11 ilde milletimizin hatıralarıyla dolu tüm mekanları da tarihteki o asil konumlarına yeniden kavuşturacağız.
İSTANBUL’DA 907 BİN EV VE İŞ YERİNİN DÖNÜŞÜMÜ TAMAMLANDI
Bakan Kurum konuşmasının İstanbul’daki kentsel dönüşüm çalışmalarıyla ilgili kısmında da şu bilgileri verdi: Bugüne kadar sosyal konutlarımızla beraber baktığımızda tam 3.7 milyon yuvamızı yenilemiş, yaklaşık 15 milyon vatandaşımızı güvenli bir hayata eriştirmiş durumdayız. Bugün, 81 şehrimizde sosyal konutlarla beraber toplam 735 bin yuvanın ve işyerinin dönüşümüne hızla devam ediyoruz. İstanbul’un 39 ilçesinde, toplam 907 bin ev ve iş yerinin dönüşümünü tamamladık. 193 bin evimizin, dükkanımızın yenilenme süreci devam ediyor. Bizim tek bir hedefimiz var. Tarihimizin, omuzlarımıza yüklediği en kutlu emanet olan İstanbul’umuzu ve İstanbulluları deprem tehdidinden kurtarmak için canla başla çalışacağız.
İSTANBUL’DA 600 BİN YAPI HER AN KENDİLİĞİNDEN ÇÖKEBİLİR
İstanbul için kentsel dönüşüm çağrısını yineleyen Bakan Kurum şöyle devam etti: Özellikle de geçmişinde en büyük sınavları hep depremlere karşı vermiş olan, olası bir depremle Türkiye’nin bekasını tehlikeye atacak olan İstanbul’umuzun üzerine titriyoruz. Bilim insanlarımız; uyarılarına her gün bir yenisini daha ekleyerek; ‘İstanbul’un yakın geleceğinde bir deprem bekleniyor; acil ve kesintisiz kentsel dönüşüm şart’ diyorlar. ‘İstanbul’a dair tüm gündemler ertelenmeli, süratle dönüşüme odaklanılmalı’ diyorlar. Bu çağrıları da şu hakikatlere dayandırıyorlar. Bugün İstanbul’umuz; toplam 7.5 milyon ev ve işyeriyle devasa bir metropoldür. Bu yuvaların 1,5 milyonu, mühendislik hizmeti almamış ve zemin nedeniyle de ileri derecede risk altındadır. Hele hele bunların 600 bini, bırakın 7 şiddetindeki bir depremi, her an kendiliğinden çökebilecek vaziyettedir. Zaten gün geçmiyor ki, İstanbul’un bir mahallesinde kendiliğinden çöken bir bina olmasın.
“BELEDİYELERİMİZ DÖNÜŞÜMÜ İLK GÜNDEM HALİNE GETİRMELİ”
İstanbul’u ‘kurtarma seferberliği’ kapsamında Yarısı Bizden kampanyasının güçlenerek devam ettiğini söyleyen Bakan Kurum, belediyelere ‘tarihi’ bir çağrı yaptı: Bu noktada ilkemiz şudur. Farklı görüşlerden olabiliriz. Ama biz, Türkiye’nin yarınları için, hiçbir siyasi istisna gözetmeksizin herkesle istişare ediyoruz. Hele hele konu kentsel dönüşüm ve İstanbul’un kurtarılması olduğunda, milletvekillerimizle, başkanlarımızla ortak akılda birleşecek ortamları oluşturuyoruz. Bu noktada dönüşümün yürütücüsü olan belediyelerimize; tarih, vicdan ve millet önünde büyük vazifeler düşmektedir. Belediyelerimizden artık deprem tehdidine odaklanmalarını, dönüşümü ilk gündem haline getirmelerini, korumakla mükellef olduğumuz annelerimiz ve çocuklarımız adına bekliyoruz.
İZMİR KÖRFEZİ’NİN KİRLİ SUYU TBMM’DE
Bakan Kurum kirli su numunesini göstererek İzmir Körfezi’ndeki kirliliği anlattı: Ben, Körfeze dair hedeflerimizi anlatacağım ama öncelikle sizlere bir şey göstermek istiyorum. Ben bugün; İzmir Körfezi’nden aldığımız bir şişe deniz suyu numunesini yanımda getirdim. Bu suyu, İzmir Körfezi’ndeki kirliliği görmekten imtina eden, bu acı tablo karşısında tek bir açıklama dahi yapmayan siyasilere; denizin kirliliğini daha iyi anlatmak için getirdim. Artık İzmir körfezimizde büyük bir çevre felaketi yaşandığını, Körfezin içindeki tüm canlılarla birlikte can çekiştiğini, her saat başı binlerce balığın öldüğünü görmenin vakti gelmiş, hatta geçmiştir. Millet önünde soruyorum. Şu kirliliğin olduğu bir denizde balıklar yaşayabilir mi? Bu kokunun olduğu bir denizin kıyısında, insanlar rahatça hayat sürebilir mi? Şu anda bu su numunesi içerisinde, atık su kaynaklı amonyak miktarı, olması gerekenden tam 50 kat daha fazladır. Oksijen seviyesi sıfırdır sıfır. Bunun nedeni, artık 85 milyonun malumu olduğu gibi, İzmir’in atık sularını arıtmayan, pis suları doğrudan Körfez’e döken, körfezi bir fosseptik çukuru gibi kullanan İzmir Büyükşehir Belediyesi’dir. Bugüne kadar çözüm için hiçbir adım atmayan yönetim anlayışıdır.
“O KÖRFEZ BİR ZAHMET TEMİZLENECEK”
Bakanlık olarak, İzmir Körfezi Orta ve Uzun Vadeli Eylem planlarını da çok yakında kamuoyuyla paylaşılacağını belirten Bakan Kurum, “Altını çiziyorum, bu işin takipçisi olacağız. İzmir Körfezi’nin, umursamaz ellerde heba olmasına, her seçim öncesinde ‘Körfez’de kulaç atacağız’ deyip tek bir olumlu adım atmayan zihniyete müsaade etmeyeceğiz. Ben Çevre Bakanı olarak diyorum ki; bunu herkes not alsın, o Körfez bir zahmet temizlenecek. Büyükşehir Belediyesi bir zahmet sorumluluklarını yerine getirecek. Yapması gerekenleri yapacak. İlgili herkese vazifelerini hatırlatmaya, İzmir halkı ve milletimiz adına devam edeceğiz” diye konuştu.
SIFIR ATIKLA 185 MİLYAR LİRA KATKI SAĞLANDI, 498 MİLYON AĞAÇ KURTARILDI
Bakan Kurum, Emine Erdoğan öncülüğündeki Sıfır Atık Hareketi kapsamında 193 bin binada sıfır atık yönetim sisteminin kurulduğunu toplam 60 milyon ton atığın geri kazanıldığını belirtti. Ekonomiye 185 milyar lira katkı sağlandığını ve 498 milyon ağacın kesilmesinin, 5,9 milyon ton sera gazı salımının önlendiğine vurgu yaptı. Son 22 yılda, belediye ayrımı gözetmeksizin 25 bin 950 çevre yatırımına, 58 milyar lira kaynak sağlandığını söyledi. Bakan Kurum, “Türkiye’nin 7 bölgesinde Sıfır atık pilot ilçelerimizi belirleyeceğiz. Depozito Yönetim Sistemimizin makine ve altyapı kurulumunu, 2025 yılı sonuna kadar yapacak, ülke genelinde uygulamaya geçeceğiz. 2017 yılında yüzde 13 olan geri kazanım oranımızı; 2024 yılı itibariyle, yüzde 35’e çıkardık; inşallah daha çok çalışarak 2035 yılında yüzde 60’a çıkaracağız” şeklinde konuştu.
MAPA-ŞAMANDIRA’DA PİLOT BÖLGE FETHİYE-GÖCEK
Mavi Vatan’ın temiz geleceğini garanti edecek Mapa-Şamandıra Projesi’nin bu yıl içinde Fethiye-Göcek Özel Çevre Koruma Bölgesinde pilot uygulama olarak başlayacağını belirten Bakan Kurum, “Projemizle tekne ve yatların koylarımızda, kontrollü şekilde konaklamalarını sağlayacağız. Atıkların denize deşarjını önleyecek, deniz canlılarını koruyacağız. Başarımızı ölçecek, eksik yönlerimizi giderecek ve en kısa süre içerisinde aynı uygulamayı, tüm denizlerimize yayacağız” dedi.
“2053 NET SIFIR EMİSYON YOL HARİTAMIZI BAKÜ’DE AÇIKLAYACAĞIZ”
Bakan Kurum konuşmasının çevre ve iklim değişikliği kısmında dünyadaki ve Türkiye’deki afetlerden çarpıcı rakamlar paylaştı. “İklim politikalarımızı belirledik, uyumu sağlamaya yönelik takvimimizi oluşturduk ve hedeflerimize sadık kalarak çalışıyoruz” diyen Bakan Kurum şöyle devam etti: Sayın Cumhurbaşkanımız, 2053 Net Sıfır Emisyon ve Yeşil Kalkınma Hedefimizi dünyaya sundular. Biz de bakanlık olarak; 2024-2030 İklim Değişikliği Azaltım Stratejisi ve Eylem Planı’mızı süratle hazırladık. İnşallah; 2053 Net Sıfır Emisyon Hedefi Yol Haritamızı da 3 gün sonra Bakü’de düzenlenecek olan COP29’da dünya kamuoyuyla paylaşacağız. İklim kanunumuzun bu yıl içerisinde, bu salondaki siz değerli vekillerimizin de katkılarıyla kanunlaşarak yürürlüğe girmesini yürekten temenni ediyoruz. İklim Kanunu’muz bizi güçlendirecek; biz de yeşil dönüşümü hızlandıracağız. Dış ticarette rekabet gücümüzü artırmak için karbon fiyatlandırma ve Emisyon Ticaret Sistemimizi hemen hayata geçireceğiz. Yeşil yatırımlar için finansman mekanizmaları geliştirecek, 'Ulusal Yeşil Taksonomi' yönetmeliğimizi de 2025 yılında çıkaracağız. Çok önemli ve belirleyici bir çalışmamız daha olacak. O da şudur. 81 ilimizde, İklim Değişikliği ve Uyum Koordinasyon Kurullarımızı oluşturacak; Yerel İklim Değişikliği Eylem Planlarımızı tamamlayacağız. İklim krizini etkileme noktasında önemli bir alan olan sanayi sektöründe atılımlar yapacağız.
“ATATÜRK HAVALİMANI MİLLET BAHÇEMİZİ COŞKUYLA AÇACAĞIZ”
Bakan Kurum konuşmasında Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı”, Eğirdir Gölü'ndeki temizliği, Ayder ve Uzungöl’deki doğa koruma projelerinden de bahsetti. “Yeşil Şehir Vizyonu”nun millet bahçeleriyle devam ettiğini belirten Bakan Kurum, “Şu anda 77 milyon metrekare alana yayılan tam 521 millet bahçesi projemiz bulunuyor. İstanbul’un Fethi’nin 569. yılında ilk fidanlarıyla buluşturduğumuz Atatürk Havalimanı Millet bahçemizin kalan tüm etaplarını hızla tamamlayarak, milletimiz birlikte coşkuyla açacağız” dedi. Kent meydanları projelerinin başarıyla sürdüğünün altını çizen Bakan Kurum, sanayi dükkan projelerinin de kentlerin ekonomisine katkı sağladığını kaydetti.
“SİTE YÖNETİMLERİYLE İLGİLİ MEVZUAT BU YIL İÇİNDE TAMAMLANACAK”
Bakan Kurum site yönetimleriyle ilgili mevzuat hazırlıkları ile ilgili de “Apartman ve sitelerde, ortak alanların ve ortak giderlerin nasıl yönetileceği konusunda; gerek kat maliklerinin, gerekse hizmet sunucusu şirketlerin sorunlarına çözüm bulacak olan mevzuat çalışmamızı tamamlamak üzereyiz, inşallah bu yıl içinde milletimize arz edeceğiz” dedi.
YEŞİL SERTİFİKA, YAĞMUR SUYU VE GRİ SU ZORUNLULUK OLACAK
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği’nin de güncellendiğini açıklayan Bakan Kurum şu bilgileri paylaştı: Yerleşim alanlarında elektrikli araçlar için şarj ünitelerinin kurulumunu kolaylaştırıyoruz. Site ve apartman otoparklarında şarj ünitelerinin kurulumu için zorunlu olan elektrik tesisatı artık ruhsata tabi olmayacak. Yine kamuya ait ve yeni yapı ruhsatı alınacak 10 bin metrekare ve üzerindeki sağlık, eğitim ve hizmet binaları için Yeşil Sertifika alınmasını zorunlu hale getiriyoruz. Belli büyüklük ve tipteki kamu binaları ve özel binalarda yağmur suyu ve gri su sistemlerinin kurulumu artık zorunlu olacak. Bu sayede her 1,5 yılda, Mogan Gölü kadar sudan tasarruf etmeyi hedefliyoruz.
MÜSİLAJA KARŞI 150 İZLEME NOKTASI
Bakan Kurum, Marmara Denizi’nde müsilajla mücadele kapsamında izleme noktası sayısının 150’ye çıkarıldığını ifade etti. İzmit Körfezi’nde Avrupa'nın en kapsamlı çevre ve denizcilik projesinin titizlikle yürütüldüğüne dikkat çeken Bakan Kurum, konuşmasında Van Gölü Havza Koruma Eylem Planı ve Uygulama Programı”, Eğirdir Gölü'ndeki temizliği, Ayder ve Uzungöl’deki doğa koruma projelerinden de bahsetti. Kent meydanları projelerinin başarıyla sürdüğünün altını çizen Bakan Kurum, sanayi dükkan projelerinin de kentlerin ekonomisine katkı sağladığını kaydetti.
Bakan Kurum Bakanlığın 2025 yılı bütçe teklifinin 219 milyar 294 milyon 468 bin TL olduğunu açıklayarak, “Kentsel Dönüşüm Başkanlığı’mızın bütçesi 136 milyar 557 milyon 896 bin; Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü’müzün bütçesi 11 milyar 172 milyon 157 bin; Meteoroloji Genel Müdürlüğü’müzün bütçesi 4 milyar 873 milyon 426 bin ve son olarak da İklim Değişikliği Başkanlığı’mızın bütçesi 405 milyon 463 bin lira olarak belirlenmiştir” dedi.
Gönder