Son günlerde Türkiye’de bazı belediye başkanlarının belediyeciliğin haricinde her şeyi konuşur hale geldiğini belirten Başkan Altay, “Belediye başkanlığı kariyer planlaması yapılacak bir makam değil. Belediye başkanlığı kişisel PR yapılacak bir makam değil. Belediye başkanlığı hizmet üretilecek bir makam. Belediye başkanlığı şehirde yaşayan her insanın, hatta doğanın, canlı olan her şeyin sorumluluğunu üstlendiğiniz bir makam. Biz şu anda başka bir gündeme doğru gidiyoruz. Bundan şehirlerimiz kaybeder. Onun için belediye başkanlarımıza, asıl gündemlerine dönmelerini öneriyorum. Belediye başkanlarımızı belediyecilik masasına davet ediyorum. Gelin, şehircilik konuşalım, gelin iklim değişikliğinin etkilerinin şehirlerimizdeki olumsuz yansımalarının ne olacağını konuşalım. Gelin, Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarında dünyayla birlikte şehirlerimiz nerede onu konuşalım. Gelin, hep birlikte depreme hazırlık, kentsel dönüşüm konusunda ne yapıyoruz onu konuşalım. Bizim işimiz polemik üretmek değil. Tabii ki siyaset yapacağız, tabii ki konuşacağız ama ana gündemimiz siyaset olamaz. Çünkü biz şehir yöneticisiyiz. Belediye başkanının gündemi şehir olmazsa, belediyenin gündemi de şehir olmaz” dedi. Son günlerde ülke gündemini meşgul eden belediyelere kayyum atamalarıyla ilgili de konuşan Başkan Altay, demokrasiden yana olduklarını, sandıktan çıkan iradeye saygılı olduklarını dile getirerek, “Ama seçilmiş insanların da sınırsız bir özgürlüğünün olmadığını herkes bilmeli. Ben seçildim bundan sonra her şeyi yapmakta özgürüm, terörle iltisaklı olabilirim, teröre kaynak aktarabilirim, terörün finansmanını sağlayabilirim derseniz buna dünyanın hiçbir yerinde kimse izin vermez. 85 milyonun vergilerinden toplanan paylarla oluşturduğumuz belediye bütçesini iş ve hizmet üretme konusunda kullanmak zorundayız” diye konuştu.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, belediyelere kayyum atanması ve gündemde yer alan konular hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Konya Büyükşehir Belediyesi Taş Bina’da düzenlenen toplantıda konuşan Başkan Altay, Dünya Belediyeler Birliği ve Türk Dünyası Belediyeler Birliği gibi uluslararası kuruluşlara başkanlık ettiğini, bu vesileyle başta Birleşmiş Milletler olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde belediyecilik, yerel gündem ve şehirlerle ilgili toplantılara katıldığını hatırlattı.
Dünyadaki belediyelerle Türkiye’deki belediyeler arasında derin ayrışmalar oluşmaya başladığını kaydeden Başkan Altay, “Dünyada Sürdürülebilir Kalkınma Amaçlarını konuşuyoruz. Açlığın ve yoksulluğun ortadan kaldırılması, iklim değişikliği etkilerinin azaltılması, sorumlu üretim ve tüketim, nitelikli eğitim gibi konuları konuşuyoruz” dedi.
“BELEDİYE BAŞKANININ GÜNDEMİ ŞEHİR OLMAZSA, BELEDİYENİN GÜNDEMİ DE ŞEHİR OLMAZ”
Türkiye’deki ve dünyadaki belediyelerin diğer bir gündeminin de deprem olduğuna değinen Başkan Altay, “Deprem gerçeğiyle ülkemiz birlikte yaşamak zorunda ve buna göre tedbirler almak zorundayız. Bu konuda en büyük sorumluluk da belediyelere ve yerel yöneticilere düşüyor. Ama maalesef son günlerde Türkiye’de neredeyse belediye başkanlarımız belediyeciliğin haricinde her şeyi konuşur hale geldi. Hepimizin siyasi kimlikleri var. Seçilirken siyasi bir partiden aday oluyoruz ama hep söylediğimiz, vatandaşımızın da bildiği bir konu var; seçildikten sonra rozetlerimizi çıkarıyoruz ve Türk bayrağımızı takıyoruz. Çünkü biz artık herkesin belediye başkanıyız. Şehirde yaşayan her ferdin hem günlük problemlerini çözmemiz, yaşam standardını, yaşam kalitesini artırmamız lazım hem de şehirlerimizle ilgili bir gelecek vizyonu belirlememiz lazım. Tabii ki siyaset yapacağız, tabii ki konuşacağız ama ana gündemimiz siyaset olamaz. Çünkü biz şehir yöneticisiyiz. Belediye başkanının gündemi şehir olmazsa, belediyenin gündemi de şehir olmaz” diye konuştu.
“BELEDİYE BAŞKANLARIMIZA ASIL GÜNDEMLERİNE DÖNMELERİNİ TAVSİYE EDİYORUM”
Son günlerde bazı belediye başkanlarının konserlerle anılır hale geldiğine, nerede bir polemik konusu varsa oraya gidip adeta bundan bir siyasi popülarite oluşturmaya çalıştığına dikkat çeken Başkan Altay konuşmasına şöyle devam etti:
“Belediye başkanlığı kariyer planlaması yapılacak bir makam değil. Belediye başkanlığı kişisel PR yapılacak bir makam değil. Belediye başkanlığı hizmet üretilecek bir makam. Belediye başkanlığı şehirde yaşayan her insanın, hatta doğanın, canlı olan her şeyin sorumluluğunu üstlendiğiniz bir makam. Dolayısıyla biz şu anda başka bir gündeme doğru gidiyoruz. Bundan şehirlerimiz kaybeder. Onun için belediye başkanlarımıza, asıl gündemlerine dönmelerini öneriyorum, tavsiye ediyorum, hatta uyarıyorum. Bizim işimiz polemik üretmek değil. Tabii ki sosyal aktivite yapacağız. Tabii ki kültür sanat faaliyetleri yürüteceğiz ama Türkiye’deki büyük şehirler sadece konserlerle anılıyorsa burada bir problem var demektir. Kaynaklarınızın büyük kısmını buraya aktarıyorsanız, büyük bir problem var demektir. 2021 yılından 2024 yılına kadar İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin organizasyon ve konser bütçesi 5 milyar TL. Bunlar şehirlerimizin geriye düşmesine neden oluyor. Onun için hep birlikte tekrar şehir gündemine dönemimiz gerekiyor.”
Gönder