Çölyak hastalığı, dünya genelinde milyonlarca insanın yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyen otoimmün bir hastalıktır. Kanada’daki McMaster Üniversitesi’nden bilim insanları, çölyak hastalığının başlangıç noktasını bulmak için bu hastalığın temelinde yatan süreci inceleyen bir çalışma yaptılar. Bu çalışma, glüten reaksiyonlarının bağırsaklarda nasıl başladığını ortaya koyarak, gelecekte yeni tedavi yöntemlerinin geliştirilmesine ışık tutabilir.
Glüten Nedir ve Çölyak Hastalarına Nasıl Zarar Verir?
Glüten, buğday, arpa ve çavdarda bulunan bir protein grubudur. Çölyak hastalığına sahip kişilerde, glüten içeren gıdalar tüketildiğinde bağışıklık sistemi yanlışlıkla bağırsak hücrelerine saldırır. Bu durum, uzun vadede bağırsakların iç yüzeyinde bulunan ve besin emiliminde kritik rol oynayan villus yapılarına zarar vererek; kansızlık, osteoporoz, bağırsak kanseri ve nörolojik rahatsızlıklar gibi ciddi sağlık sorunlarına neden olabilir.
Çölyak hastalığının şu anda bilinen tek tedavisi, glütensiz beslenmedir. Ancak bu bile bazı durumlarda yeterli olmayabiliyor. Çölyak hastalığının başlangıç noktasını bulmak için yapılan bu yeni araştırma, hastalığın nasıl başladığını ve seyrettiğini daha iyi anlayarak, yeni tedavi yolları keşfetmeye olanak sağlayabilir.
Çölyak Hastalığının Başlangıcında Bağırsak Hücreleri Kritik Rol Oynuyor
McMaster Üniversitesi'nde yapılan ve çölyak hastalığının başlangıç noktasını bulmayı amaçlayan bu çalışmada, araştırmacılar transgenik fareler üzerinde deneyler yaptı ve bağırsak hücrelerinin hastalığın gelişimindeki etkisini inceledi. Çalışma, çölyak hastalarında yaygın olarak bulunan HLA-DQ2.5 ve HLA-DQ8 genetik varyasyonlarının, bağırsak duvarındaki hücreler tarafından belirli bağışıklık proteinlerini üretmeye teşvik edildiğini ortaya çıkardı.
Bu proteinler, bağışıklık sisteminin glütene karşı aşırı tepki vermesine neden oluyor. Ayrıca, bağırsak hücreleri yalnızca pasif birer hedef değil, aynı zamanda glütenin bağırsak duvarından taşınmasına ve bağışıklık sistemine tanıtılmasına aracılık eden önemli etkenler olarak görev yapıyor.
McMaster Üniversitesi’nden biyomedikal mühendisi Tohid Didar, “Bu araştırma, spesifik neden ve sonuç ilişkilerini daraltarak, glüten reaksiyonlarının nasıl tetiklendiğini kesin olarak ortaya koymamızı sağladı” diyerek, bağırsak mikroflorasının ve inflamatuar süreçlerin hastalık gelişiminde oynadığı rolü hedef alan yeni ilaçlar ya da terapiler geliştirme potansiyelinin yüksek olduğunu belirtiyor.
İlginizi çekebilir;
Glütensiz ürünlerin sağlığa faydası bir hurafe mi?
Glütensiz, süt ürünsüz: 3 malzemeli sağlıklı çikolatalı kek tarifi, nasıl yapılır?
Glütensiz çikolatalı cevizli kurabiye tarifi, nasıl yapılır?
Gönder