adscode
adscode
adscode

Haftada 4 gün mesai hangi ülkelerde uygulanıyor Artıları ve eksileri neler

Haftada 4 gün çalışma uygulaması kimi ülkeler için henüz bir hayalden ibaret olsa da çoğu Avrupa ülkesi buna çoktan başladı hatta geliştiriyor. Çalışanlar pilot uygulama ile birlikte 1 ayın 4 haftası

Haftada 4 gün mesai hangi ülkelerde uygulanıyor Artıları ve eksileri neler

OVID-19 pandemisi, Rusya-Ukrayna arasındaki savaş tüm dünyanın dengesini ve seyrini değiştirdi. Bu durumdan iş yerleri ve çalışma süreleri de nasibini aldı.

Uzun süre evden çalışma sistemi sonrası ofise geri dönüşler başlarken çalışanların mutluluğunu sağlama ve aynı zamanda da küresel enerji krizinin ortasında zarardan minimum etkilenme amacıyla Avrupa'da birçok hükümet haftada 4 gün çalışma sistemini deneme kararı aldı.

Fikir oldukça basitti: Tüm çalışanlar haftada 4 gün çalışıp; aynı maaşı kazanacak, aynı yan haklardan yararlanacak ve aynı iş yükününe sahip olacaktı.

Çalışan üretkenliği ve iş-yaşam dengesini önemine değinen 4 günlük çalışma uygulamasının savunucuları, karar ile çalışanların hem memnuniyetinin ve hem de üretkenliğin arttığını öne sürüyor.

Her geçen gün daha fazla ülke, aynı üretkenlik seviyelerini korurken çalışma saatlerini azaltmanın mümkün olduğunu keşfediyor. Peki Avrupa ve dünya genelinde sendikalar hükümetlere dört günlük çalışma haftasını uygulamaya çağırırken; hangi ülkeler bu fikri benimsedi ve şu ana kadar nasıl gidiyor?

BUGÜNE KADAR KİMLER UYGULADI?

4 günlük çalışma uygulamalarına ve geleceğine yönelik araştırmaları finanse etmek için '4 Day Week Global' kuruluşu açıldı.

Bu sayede dünyanın dört bir yanındaki işletmelerle konuşarak ve dinleyerek programı anlatıyor ve daha çok kurumun bu sisteme geçmesini yaygınlaştırmaya çalışıyor.

İspanya
Verilere göre bunu uygulayan ilk ülkelerden birisi İspanya.

İspanya'da hükümet, bu yılın başında sol parti Más País'in şirketlere daha az çalışma saatlerini denemek için izin veren teklifini kabul etti. Buna göre kabul eden şirketlerin çalışanları 4 gün (32 saat) çalışacaktı.

Eylül 2021'de başlayan bu pilot projenin amacı, çalışanların ücretlerini sabit tutarken daha az çalışma saatinde verimliliği artırmanın mümkün olup olmadığını görmekti.

Hükümet , projeye gönüllü olarak katılan 200 ila 400'den fazla İspanyol şirketini finanse etmek için 50 milyon Euro tahsis etti. Tutar, değişikliklerin uygulanmasının ve daha fazla personel alımının ekstra maliyetlerini de kapsıyordu.

Projeyi benimseyen teknoloji devlerinden biri olan DESOL, o günden bugüne yaptıkları gözlemler sonucunda devamsızlığın %20 azaldığı ve satışların %20 arttığı olumlu bir iş deneyimi bildirdi.

Belçika
Şubat ayında, Belçikalı çalışanlar haftada 5 gün yerine 4 gün çalışma ve buna bağlı kazanç kaybı yaşamama hakkını elde etti.

Ancak Belçika'yı İspanya'dan bir nebze daha farklı kılan çalışma süresi. Belçika hükümetinin kabul ettiği tasarıya göre, çalışanlar isterlerse günlük 9,5 saat mesai yapmaları durumunda haftanın 4 günü çalışabilecek. Böylece haftalık 38 saat olan çalışma süresi 4 günde tamamlanmış olacak. Sendikalarla işverenler arasındaki toplu görüşmeler sonucunda 9,5 saatlik günlük çalışma süresinin 10'a çıkarılması da söz konusu olabilecek. Ancak buna karşın çalışanlara mesai saatleri dışında işle ilgili mesaj ve e-postalara cevap vermeme hakkı da verildi.

Yani Belçika dört günlük çalışma süresini onayladı ve çalışanlara işten sonra patronlarını görmezden gelme hakkı verdi ancak işverenlere de çalışma saatleri konusunda esnek olma hakkı tanıdı.

Belçika Başbakanı Alexander de Croo kararı "Hedef, çalışanlara ve işverenlere daha fazla özgürlük vererek çalışma saatlerini düzenlemelerini sağlamak" diyerek duyururken, bu uygulamanın daha dinamik bir ekonomi sağlamasına katkı sunmasını umduğunu da belirtti.

Ancak, dört günlük bir çalışma haftası perspektifi Belçika'da herkese çekici gelmiyor. Bazı tam zamanlı çalışanlar, saatlerini yoğunlaştırmayı seçerlerse gerçekten çok uzun günler çalışacaklar ve vardiyalı çalışanlar gibi diğerleri bu esneklik seçeneğine sahip olmayacaklar.

İzlanda
İzlanda'da araştırmacılar 2021 yılında, dünyanın şimdiye kadarki en büyük haftada 4 gün çalışma denemesinin büyük başarıyla sonuçlandığını ve İngiltere'de de test edilmesi gerektiğini belirtti

Denemenin ardından İzlanda'daki Sürdürülebilirlik ve Demokrasi Derneği (Alda) ile İngiltere'deki "Autonomy" adlı düşünce kuruluşlarının yayımladığı ortak analiz, 2015'ten 2019'a kadar süren ve 2 bin 500'den fazla kişinin katıldığı denemelerin 'üretkenliği ve refahı' artırdığını ortaya koydu.

Çalışma aynı zamanda İzlanda'da önemli bir değişikliğe yol açtı ve çalışan nüfusun yaklaşık yüzde 90'ı artık azaltılmış çalışma saatlerine sahip oldu. Araştırmacılar, çalışanın stresinin ve tükenmişliğinin azaldığını ve yaşam-iş dengesinde bir iyileşme olduğunu buldu.


Birleşik Krallık
İngiltere'de de Haziran ayında 6 ay boyunca 3 binden fazla çalışanın haftada 4 gün çalışacağı pilot uygulama başlatıldı.

'4 Day Week Global' adlı kuruluşça yürütülen pilot uygulama kapsamında, 3300 çalışanın çalışma süreleri yüzde 20 oranında kısaltılırken, maaşlarında herhangi bir değişikliğe gidilmiyor.

'4 Day Week Global' bu pilot uygulamaya kısa sürede katılan 73 şirketten 41'i için araştırma yaptı. Araştırmaya dahil olanların yaklaşık yüzde 86'sı, deneme süresinden sonra 4 gün çalışma politikasını sürdürmenin 'son derece muhtemel' veya 'muhtemel' olduğunu söyledi.

Denemede, çalışanların yüzde 100 üretkenlik sağlama taahhüdü karşılığında, zamanın yüzde 80'i için ücretin yüzde 100'ü olan '100:80:100 modelini' izlemeleri bekleniyor.

4 Day Week Birleşik Krallık sorumlusu Joe Ryle, "Benzer programlar ABD ve İrlanda'da başlayacak ve Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda için daha fazla plan yapılacak" dedi.

İrlanda ve Galler'de de yine benzer kararlar alınıyor. İskoçya'da hükümet 2023'te pilot uygulamayı başlatmayı planlarken, Galler de benzer bir adım atmayı düşünüyor. İktidardaki İskoç Ulusal Partisi (SNP) tarafından sunulan vaade göre işçilerin çalışma saatleri yüzde 20 azaltılacak, ancak ücrette herhangi bir kayıp yaşanmayacak. Hükümet, katılımcı şirketleri yaklaşık 11.8 milyon euro destekleyecek. Hükümetin bu kararı İskoçya'daki Kamu Politikası Araştırma Enstitüsü (IPPR) tarafından yürütülen ve insanların yüzde 80'inin girişime karşı olumlu düşündüğünü gösteren yakın tarihli bir anketle birlikte geldi. Katılımcılar, programın sağlıklarını ve mutluluklarını büyük ölçüde artıracağını söyledi.

İskoçya, İzlanda'yı ve güçlü sonuçlarını dört günlük çalışma haftasında bir şans almak için büyük bir neden olarak gösterdi.

Glasgow merkezli UPAC Group, çalışanlarının başarılı bir pilot program yürüttükten sonra aynı maaşla dört günlük bir haftanın tadını çıkaracağını söylemesiyle bazı İskoç işletmeleri kendi kısaltılmış çalışma haftalarını şimdiden başlattı.

Galler'de de, Gelecek Nesiller Komiseri Sophie Howe, hükümeti en azından kamu sektöründe benzer bir dört günlük çalışma haftası denemesi uygulamaya çağırdı.

Hollanda
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ne (OECD) verilerine göre, Hollanda haftada ortalama 29 saat veya dört gün olan en kısa çalışma haftasına sahiptir. Bu karar, kamu sektörünü maliyetlerden tasarruf etmek için çalışanlara 4 günlük bir hafta sunmaya iten 90'ların başındaki durgunluğa kadar uzanıyor.

O zamandan beri, Hollanda şirketlerinin işçilere 4 günlük çalışma seçeneği sunmaları yaygın bir uygulama olarak görülüyor. Ayrıca, Hollanda yasaları iş-yaşam dengesini ve saatlik ücret ve orantılı sağlık yardımlarını korurken yarı zamanlı çalışma hakkını da savunuyor.

Hollanda ortalamanın ötesinde 4 günlük çalışma haftası denemesini de benimsiyor. Nisan 2022'de iki özel şirket ve teknoloji devi olan Canon ve Dell, çalışanlarına 32 saatlik çalışma haftası seçeneği sunacaklarını duyurdu. Ancak Dell, çalışanların maaşlarını azaltılan saat oranında keserek başlangıçtaki plandan saptı. Canon'un pilot projesi ise Haziran ayında başladı ve çalışanlarına sağlanan hakları korurken Aralık 2022'ye kadar sürmesi planlanıyor.

İsveç
Avrupa çoğunlukla başarılı sonuçlar elde edilse de pandemi öncesinde her ülke aynı başarıyla karşılaşmadı.

İsveç'te, 2015 yılında tam ücretli dört günlük bir çalışma haftası karışık sonuçlarla test edildi.

Uygulamaya göre ücret kaybı olmadan sekiz saatlik iş günleri yerine altı saatlik iş günlerini denendi, ancak davaya para harcama fikrinden herkes memnun kalmadı.

Yine de bir üniversite hastanesinin ortopedi biriminde, 80 hemşire ve doktoru altı saatlik bir iş gününe geçiren ve kaybedilen zamanı telafi etmek için yeni personel istihdam eden olumlu sonuçlar görüldü. Sağlık personelinin yanıtı olumlu olsa da deney birçok eleştiriyle karşı karşıya kaldı ve yenilenmedi.

Ancak kısmen başarı sağlandı ve otomobil üreticisi Toyota gibi bazı şirketler, çalışanları için çalışma saatlerini azaltmayı tercih etti.


Almanya
Almanya, Avrupa'da azaltılmış çalışma saatlerinin tadını çıkaran en iyi ülkeler arasında yer alıyor.

Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) göre Almanya'nın haftalık ortalama çalışma saati 34,2. Daha az saat olmasına rağmen, IG Metall sendikası ekonomiyi pandeminin ek etkilerinden kurtarmak için daha fazla indirim çağrısında bulunuyor.

Alman hükümeti teklife fazla destek vermemiş olsa da, işverenlerin şirketlerinde 4 günlük çalışma haftasını başlatmalarına izin vermeye açık. Belçika'nın 4 günlük bir çalışma haftası uygulamasından bir hafta sonra yayınlanan bir anket, Alman işverenlerin %71'inin çalışma saatlerinin 32'ye düşürülmesini istediğini gösterdi.

Humansfirst'ün paylaştığı verilere göre bugün Almanya'da yazılım mühendisliği, veri bilimi, pazarlama ve ürün yönetimi alanlarında çalışan 150'ye yakın şirket, ücretlerinde herhangi bir indirim olmaksızın 32 saatlik bir çalışma haftasının tadını çıkarıyor.

 

Danimarka
Danimarkalılar, Avrupa'nın en verimli ve üretken işçilerinden biri olsa da, dengeli yaşamı da bir o kadar önemsiyorlar. Eğer Danimarka'da 17.00'da bir resmi kurumu ziyaret ederseniz, muhtemelen sizinle ilgilenen kimseyi bulamazsınız.

Avrupa Komisyonu'nun yaptığı bir araştırmaya göre; Danimarkalı çalışanların yüzde 47'si, ankette yer alan diğer 27 Avrupa ülkesine kıyasla, iş-yaşam dengesinin sağlanmasından daha fazla memnuniyet duyuyor.

Bu veriler, Danimarka'nın son zamanlarda 4 günlük bir çalışma haftası eğilimine yanıt vermede geride kalamayacağını ortaya koyuyor. Odsherred Belediyesi, Danimarka'da 4 günlük çalışma sistemini hayata geçiren ilk yerel yönetim oldu. Girişim Eylül 2019'da başladı ve 300 personelin üç günlük bir hafta sonu tatili oldu. Çalışanların tamamına yakınının bu girişimden memnun olduğu ortaya çıktı.

Finlandiya
Bu yılın başlarında, Kuzey Avrupa ülkesi, çalışma saatlerini önemli ölçüde azalttıktan sonra kısa bir süreliğine uluslararası manşetlere çıktı.

Finlandiya hükümetinin, dört günlük bir çalışma haftasının yanı sıra altı saatlik bir iş günü getirmek istediği iddia edildi ancak, bunun sahte bir haber olduğu ortaya çıktı ve daha sonra hükümetin açıklaması düzeltilmek zorunda kaldı.

Başbakan Sanna Marin, Ağustos 2019'da bu fikir hakkında tweet atmış olsa da hükümetinin ajandasına bu konu dahil edilmedi.

Peki Avrupa'nın ötesinde bu fikre bakış açısı nasıl?


AVRUPA DIŞINDA NASIL?


Japonya
Japonya'nın savaş sonrası refahı, aile hayatından fedakarlık etmek üzerine inşa edilmiştir. Tükenmişlikten çöken çalışanlara sahip olma derecesinde işkolik ülkelerden biri olarak biliniyor. Yaşlı nüfusun yüksek olması ve düşük doğum oranları bu senaryoya katkıda bulunuyor.

Ancak, koronavirüs pandemisi başladığından beri bu Asya ülkesinde de dengeler değişim gösteriyor ve Japonya'daki çalışanlar yeni bir iş-yaşam dengesinin tadını çıkarıyor.

Microsoft Japan, 2019 yılında 4 günlük çalışma haftası pilot projesini gerçekleştiren ilk şirketler arasında yer aldı. Şirket çalışanları, 3 gün boyunca maaş kesintisi olmadan hafta sonu geçirdi ve bu da verimliliği tam yüzde 40 artırdı.

2021'den beri Japon hükümeti, işverenleri 4 günlük bir çalışma uygulamasını hayata geçirmeye teşvik ediyor. Fazladan bir izin gününün; çalışanların ailelerine bakmalarına, eğitimlerini ilerletmelerine ve tanışma, evlenme, aile kurma zamanlarına sahip olmalarına yardımcı olacağı düşünülüyor.

Şimdiye kadar, Japon şirketlerinin yaklaşık yüzde 8.5'i 4 günlük çalışma haftasını benimsedi. Ancak bazıları riski azaltmak adına çalışanların maaşlarından 20 kesinti yapıyor.

Birleşik Arap Emirlikleri
Yılın başında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), esnek bir 'evden çalışma' seçeneği olarak Cuma günleri de dahil olmak üzere dört buçuk günlük bir çalışma haftasını uygulayan ilk ülke oldu.

Bu yenilik BAE'deki birçok şirketin bu uygulamayı sürdürmeye devam etmesini sağladı. People's Management, projenin bir parçası olarak BAE'deki 40 üst düzey yöneticiyle temasa geçti ve şirketler ile çalışanlarının daha kısa bir çalışma haftası uygulamasının bir sonucu olarak beş önemli iyileştirme yaşadığı sonucuna vardı:

Verimlilik artışı
İş hayatındaki mutluluğa olumlu etkisi
Batı ile daha iyi uyum sağlaması
Sosyal yaşam üzerindeki etkiyi azaltması
İş esnekliği tutumları pandemi sonrası durumu iyileştirmesi
Ancak BAE için daha kısa çalışma haftası modellerinin kaçınılmaz olarak olumsuz yönleri de var.

Bir yönetici "Çalışanların yarım gün gelmekten mutlu olduklarını düşünmüyorum. Birçoğunun eve yolculukları uzun sürüyor. Dolayısıyla, çalışan perspektifinden bile zorluklar var. Ben yarım günlerin tam bir iş gününden çok daha az üretken olduğunu düşünüyorum. Bu da zahmete ve işletme maliyetine değmiyor" diyerek sistemin olumsuz olduğunu belirtiyor.

Daha kısa çalışma süresinin çalışanı motive etmesine rağmen, küresel görünüm sistemin düzensiz olduğunu gösteriyor.

Kanada
Kanada'da yıllardır 4 günlük çalışma söylentileri olmasına rağmen, COVID-19 ile konu başka bir boyuta evrildi. Projenin diğer ülkelerdeki başarısını gören Kanada'daki küçük, orta ve büyük çaplı şirketlerin %50'si projeyi benimsemekle ilgilendiklerini belirtti.

Nova Scotia Belediyesi, 4 günlük çalışmaya yönelik 9 aylık bir pilot uygulamayı başlatan ilk belediye oldu. Belediye, 60 çalışanına ücret kesintisi olmaksızın 32 saatlik bir hafta sundu. İşlerin doğası gereği, çalışanlar Cuma veya Pazartesiyi fazladan boş bir gün olarak alacaktı. Belediye müdürü projenin başarılı olduğunu bildirdi. Belediye, çalışanlar arasında üretkenliğin arttığını ve çalışanların daha memnun kaldığını belirtti. Sonuç olarak, diğer belediyeler de Nova Scotia'dan ilham aldı ve süreci başlatmaya hazırlanıyor. Alida Inc. ve Juno Koleji gibi bireysel şirketler de çalışanların refahını desteklemek için 4 günlük çalışma haftasını uygulamaya koydu.

Kanada'da 4 günlük bir çalışma haftasının beklentileri istikrarlı bir şekilde artması bekleniyor.

ABD
ABD'li Qualtrics'in araştırmasına göre, ABD'li çalışanların yüzde 92'si, daha fazla çalışma saati anlamına gelse bile haftada 4 gün uygulamasına olumlu bakıyor.

Çalışanları bu uygulamanın verimi artırmasının yanı sıra akıl sağlığı için de büyük önem teşkil edeceğini belirtiyor.

Dört çalışandan üçü (yüzde 74) aynı yoğunluktaki işi 4 günde tamamlayabileceklerini söylüyor, ancak bir kısmı da (yüzde 72) bunun için iş günlerinde daha uzun saatler çalışmak zorunda kalacaklarını söylüyor.

Avustralya
Haftada 4 günlük çalışma sistemi özellikle çalışan haklarına önem veren İskandinav ülkelerinde büyük anlam ifade ediyor. Özellikle sağlık sektöründe İsveç, Norveç gibi ülkeler sistemi ve konsepti oturabildi.

Avustralya'da ise pek çok şirket hala haftada 5 gün çalışma sistemini benimse de son durum bunun değişmeye başladığını gösteriyor.

Ağustos ayında Avustralya, Ocak 2023'e kadar sürecek '4 günlük çalışma sistemi' pilot uygulamasını başlattı. Yeni Zelanda benzeri ülkelerde olduğu gibi bu girişim de '4 Day Week Global' adlı kuruluşun Boston College, Queensland Üniversitesi, Sydney Üniversitesi ve Auckland Üniversitesi ile çalışmaları sayesinde gerçekleşti.

Pazarlama, finans, teknoloji ve ruh sağlığı gibi çeşitli sektörlerden 20 şirket, 4 günlük sistemde başarı elde etmenin mümkün olduğunu kanıtlamak amacıyla '100:80:100' modelini benimsedi. Projenin arkasındaki diğer motivasyon ise iklim dengesini yeniden sağlamak.

Avustralya iklim dengesi ve çalışanın ruh sağlığı amacıyla bu uygulamayı başlattı belki diğer ülkelerin de uygulamada tek amacı çalışanların sağlığı ve iklim mi?

UYGULAMA NEDEN TERCİH EDİLİYOR?
Uygulamanın tercih edilmesinin en büyük nedenleri arasında pandemi sürecindeki çalışanların ruh sağlığı ve verimlilik geliyor.

Dört günlük bir çalışma haftasının ardındaki fikir; aynı sonuçlara daha az saatte ulaşmak ve bununla birlikte insanların başka ilgi alanları peşinde koşması, yakınlarıyla zaman geçirmesi ve hayatlarını yönetmek için daha fazla zamana sahip olmalarını sağlamak olarak belirtiliyor. Şirketler, bunun yanı sıra artan satışlar, çalışan tükenmişliği oranlarındaki azalma ile fayda sağlayabiliyor.

Savaş sonrası yaşanan enerji krizi, maliyetlerin artması da yakın zamanda işverenlerin bunu tercih etme nedenleri arasında yer alıyor.

İNGİLTERE'DE EĞİTİM DE 4 GÜNE DÜŞEBİLİR

Örneğin İngiltere'de Okul ve Kolej Liderleri Derneği enerji krizi ve artan maliyetlere dikkat çekerek okulların yüzde 60'ının tasarruf amacıyla öğretim gün sayısını dörde indirilmesini desteklediğini ve 1 gün daha gelinmemesi ile enerji krizinde de büyük avantaj sağlanabileceğini ifade ediyor. Ancak buna karşı çıkanlar, bu enerjinin herkesin evinde olmasıyla yine daha fazla artabileceğini de belirtiyor.

İzlanda'da geçen yıl çalışma hayatının yanı sıra okullarda da haftada 4 gün uygulaması başarılı olunca İngiltere'de aynı uygulamaya gidilmesi tartışması başlamıştı.

Okul ve Kolej Liderleri Derneği, ekonomik kriz nedeniyle ülkedeki okulların yarısından fazlasında işten çıkarmaların konuşulduğunu bu gelişmenin de bu duruma engel olabileceğini ifade ediyor.

ÇALIŞANLAR VE İŞVERENLER İÇİN FAYDALI MI?
Henley Business School tarafından yapılan yeni bir araştırma, giderek artan sayıda şirketin daha kısa çalışma haftalarını denediğini ortaya koydu.

Araştırmadan öne çıkan bulgular arasında ise şunlar yer aldı:

İşletmelerin yüzde 66'dan fazlası, uzun vadeli başarılar için 4 günlük bir çalışma haftasını çok önemli görüyor.
İşveren ve çalışanların yüzde 70'i daha kısa bir çalışma haftasının yaşam kalitelerini artıracağını düşünüyor.
Çalışanların yüzde 66'dan fazlası çalışma programları üzerinde daha fazla kontrole sahip olmanın zihinsel sağlıklarına fayda sağladığını söylüyor.
Yüzde 69'u daha az çalışmanın onlara aileleriyle geçirmeleri için ekstra zaman sağladığını düşünüyor.
Şirketilerin yüzde 63'ü daha kısa süre çalışma uygulamasının nitelikli çalışanların işe alınmasına ve mevcut çalışanların kalmasına yardımcı olduğunu söylüyor.
"AİLEMİN YANINDA DAHA FAZLA VAKİT AYIRABİLİYORUM"
Birleşik Krallık'ta uygulamayı hayata geçiren kurumlardan "Vault City Brewing'de Operasyon Suervisor'ı Vendy Rychtecka uygulamadan memnun kalan çalışanlardan biri.

Rychtecka, metro.co.uk'e yaptığı açıklamada "4 günlük uygulamadan fazlasıyla memnunum. Bu tatillerimi uzatmamı, haftasonunda Çekya'daki ailemi ziyaret etmeme olanak sağlıyor. 2 gündense 3 günü izinle geçirmek ve bu süre zarfında arkadaşlarımla sosyalleşmek işte daha fazla odaklanmamı ve enerji dolu olmamı sağlıyor. Ruh sağlığım konusunda da inanılmaz fayda sağlıyor" diyerek memnuniyetini anlatıyor.

Satış koordinatörü olarak görev yapan Charlotte Brook ise "4 gün sistemi ile kurduğum iş-yaşam dengesi inanılmaz. Uzun haftasonu tatilleri ile Pazartesi gününe daha enerjik başlayabiliyorum. Ruhsal olarak ve duygusal olarak daha dingin hissediyorum. Burada çalışmanın en büyük avantajlarından birini yaşıyorum ve bir daha kolay kolay 5 gün çalışma düzenine dönebileceğimi düşünmüyorum" diyor.
Genel olarak, 4 günlük çalışma haftası yavaş ama emin adımlarla dünya genelinde ilgi kazanıyor gibi görünüyor.

Ancak bu uygulamalar henüz kuruluşlar ve pilot uygulamalardan ibaret. Ekonomik olarak fayda sağlanacağı ve ruh sağlığına katkıları yadsınamaz olsa da hükümetlerin bu fikri kesin olarak benimseyip benimsemeyeceği henüz bilinmiyor.

* Haberin görselleri iStock, Unsplash ve Pixabay'den servis edilmiştir.

OVID-19 pandemisi, Rusya-Ukrayna arasındaki savaş tüm dünyanın dengesini ve seyrini değiştirdi. Bu durumdan iş yerleri ve çalışma süreleri de nasibini aldı.

Uzun süre evden çalışma sistemi sonrası ofise geri dönüşler başlarken çalışanların mutluluğunu sağlama ve aynı zamanda da küresel enerji krizinin ortasında zarardan minimum etkilenme amacıyla Avrupa'da birçok hükümet haftada 4 gün çalışma sistemini deneme kararı aldı.

Fikir oldukça basitti: Tüm çalışanlar haftada 4 gün çalışıp; aynı maaşı kazanacak, aynı yan haklardan yararlanacak ve aynı iş yükününe sahip olacaktı.

Çalışan üretkenliği ve iş-yaşam dengesini önemine değinen 4 günlük çalışma uygulamasının savunucuları, karar ile çalışanların hem memnuniyetinin ve hem de üretkenliğin arttığını öne sürüyor.

Her geçen gün daha fazla ülke, aynı üretkenlik seviyelerini korurken çalışma saatlerini azaltmanın mümkün olduğunu keşfediyor. Peki Avrupa ve dünya genelinde sendikalar hükümetlere dört günlük çalışma haftasını uygulamaya çağırırken; hangi ülkeler bu fikri benimsedi ve şu ana kadar nasıl gidiyor?

BUGÜNE KADAR KİMLER UYGULADI?

4 günlük çalışma uygulamalarına ve geleceğine yönelik araştırmaları finanse etmek için '4 Day Week Global' kuruluşu açıldı.

Bu sayede dünyanın dört bir yanındaki işletmelerle konuşarak ve dinleyerek programı anlatıyor ve daha çok kurumun bu sisteme geçmesini yaygınlaştırmaya çalışıyor.

İspanya
Verilere göre bunu uygulayan ilk ülkelerden birisi İspanya.

İspanya'da hükümet, bu yılın başında sol parti Más País'in şirketlere daha az çalışma saatlerini denemek için izin veren teklifini kabul etti. Buna göre kabul eden şirketlerin çalışanları 4 gün (32 saat) çalışacaktı.

Eylül 2021'de başlayan bu pilot projenin amacı, çalışanların ücretlerini sabit tutarken daha az çalışma saatinde verimliliği artırmanın mümkün olup olmadığını görmekti.

Hükümet , projeye gönüllü olarak katılan 200 ila 400'den fazla İspanyol şirketini finanse etmek için 50 milyon Euro tahsis etti. Tutar, değişikliklerin uygulanmasının ve daha fazla personel alımının ekstra maliyetlerini de kapsıyordu.

Projeyi benimseyen teknoloji devlerinden biri olan DESOL, o günden bugüne yaptıkları gözlemler sonucunda devamsızlığın %20 azaldığı ve satışların %20 arttığı olumlu bir iş deneyimi bildirdi.

Belçika
Şubat ayında, Belçikalı çalışanlar haftada 5 gün yerine 4 gün çalışma ve buna bağlı kazanç kaybı yaşamama hakkını elde etti.

Ancak Belçika'yı İspanya'dan bir nebze daha farklı kılan çalışma süresi. Belçika hükümetinin kabul ettiği tasarıya göre, çalışanlar isterlerse günlük 9,5 saat mesai yapmaları durumunda haftanın 4 günü çalışabilecek. Böylece haftalık 38 saat olan çalışma süresi 4 günde tamamlanmış olacak. Sendikalarla işverenler arasındaki toplu görüşmeler sonucunda 9,5 saatlik günlük çalışma süresinin 10'a çıkarılması da söz konusu olabilecek. Ancak buna karşın çalışanlara mesai saatleri dışında işle ilgili mesaj ve e-postalara cevap vermeme hakkı da verildi.

Yani Belçika dört günlük çalışma süresini onayladı ve çalışanlara işten sonra patronlarını görmezden gelme hakkı verdi ancak işverenlere de çalışma saatleri konusunda esnek olma hakkı tanıdı.

Belçika Başbakanı Alexander de Croo kararı "Hedef, çalışanlara ve işverenlere daha fazla özgürlük vererek çalışma saatlerini düzenlemelerini sağlamak" diyerek duyururken, bu uygulamanın daha dinamik bir ekonomi sağlamasına katkı sunmasını umduğunu da belirtti.

Ancak, dört günlük bir çalışma haftası perspektifi Belçika'da herkese çekici gelmiyor. Bazı tam zamanlı çalışanlar, saatlerini yoğunlaştırmayı seçerlerse gerçekten çok uzun günler çalışacaklar ve vardiyalı çalışanlar gibi diğerleri bu esneklik seçeneğine sahip olmayacaklar.

İzlanda
İzlanda'da araştırmacılar 2021 yılında, dünyanın şimdiye kadarki en büyük haftada 4 gün çalışma denemesinin büyük başarıyla sonuçlandığını ve İngiltere'de de test edilmesi gerektiğini belirtti

Denemenin ardından İzlanda'daki Sürdürülebilirlik ve Demokrasi Derneği (Alda) ile İngiltere'deki "Autonomy" adlı düşünce kuruluşlarının yayımladığı ortak analiz, 2015'ten 2019'a kadar süren ve 2 bin 500'den fazla kişinin katıldığı denemelerin 'üretkenliği ve refahı' artırdığını ortaya koydu.

Çalışma aynı zamanda İzlanda'da önemli bir değişikliğe yol açtı ve çalışan nüfusun yaklaşık yüzde 90'ı artık azaltılmış çalışma saatlerine sahip oldu. Araştırmacılar, çalışanın stresinin ve tükenmişliğinin azaldığını ve yaşam-iş dengesinde bir iyileşme olduğunu buldu.


Birleşik Krallık
İngiltere'de de Haziran ayında 6 ay boyunca 3 binden fazla çalışanın haftada 4 gün çalışacağı pilot uygulama başlatıldı.

'4 Day Week Global' adlı kuruluşça yürütülen pilot uygulama kapsamında, 3300 çalışanın çalışma süreleri yüzde 20 oranında kısaltılırken, maaşlarında herhangi bir değişikliğe gidilmiyor.

'4 Day Week Global' bu pilot uygulamaya kısa sürede katılan 73 şirketten 41'i için araştırma yaptı. Araştırmaya dahil olanların yaklaşık yüzde 86'sı, deneme süresinden sonra 4 gün çalışma politikasını sürdürmenin 'son derece muhtemel' veya 'muhtemel' olduğunu söyledi.

Denemede, çalışanların yüzde 100 üretkenlik sağlama taahhüdü karşılığında, zamanın yüzde 80'i için ücretin yüzde 100'ü olan '100:80:100 modelini' izlemeleri bekleniyor.

4 Day Week Birleşik Krallık sorumlusu Joe Ryle, "Benzer programlar ABD ve İrlanda'da başlayacak ve Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda için daha fazla plan yapılacak" dedi.

İrlanda ve Galler'de de yine benzer kararlar alınıyor. İskoçya'da hükümet 2023'te pilot uygulamayı başlatmayı planlarken, Galler de benzer bir adım atmayı düşünüyor. İktidardaki İskoç Ulusal Partisi (SNP) tarafından sunulan vaade göre işçilerin çalışma saatleri yüzde 20 azaltılacak, ancak ücrette herhangi bir kayıp yaşanmayacak. Hükümet, katılımcı şirketleri yaklaşık 11.8 milyon euro destekleyecek. Hükümetin bu kararı İskoçya'daki Kamu Politikası Araştırma Enstitüsü (IPPR) tarafından yürütülen ve insanların yüzde 80'inin girişime karşı olumlu düşündüğünü gösteren yakın tarihli bir anketle birlikte geldi. Katılımcılar, programın sağlıklarını ve mutluluklarını büyük ölçüde artıracağını söyledi.

İskoçya, İzlanda'yı ve güçlü sonuçlarını dört günlük çalışma haftasında bir şans almak için büyük bir neden olarak gösterdi.

Glasgow merkezli UPAC Group, çalışanlarının başarılı bir pilot program yürüttükten sonra aynı maaşla dört günlük bir haftanın tadını çıkaracağını söylemesiyle bazı İskoç işletmeleri kendi kısaltılmış çalışma haftalarını şimdiden başlattı.

Galler'de de, Gelecek Nesiller Komiseri Sophie Howe, hükümeti en azından kamu sektöründe benzer bir dört günlük çalışma haftası denemesi uygulamaya çağırdı.

Hollanda
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'ne (OECD) verilerine göre, Hollanda haftada ortalama 29 saat veya dört gün olan en kısa çalışma haftasına sahiptir. Bu karar, kamu sektörünü maliyetlerden tasarruf etmek için çalışanlara 4 günlük bir hafta sunmaya iten 90'ların başındaki durgunluğa kadar uzanıyor.

O zamandan beri, Hollanda şirketlerinin işçilere 4 günlük çalışma seçeneği sunmaları yaygın bir uygulama olarak görülüyor. Ayrıca, Hollanda yasaları iş-yaşam dengesini ve saatlik ücret ve orantılı sağlık yardımlarını korurken yarı zamanlı çalışma hakkını da savunuyor.

Hollanda ortalamanın ötesinde 4 günlük çalışma haftası denemesini de benimsiyor. Nisan 2022'de iki özel şirket ve teknoloji devi olan Canon ve Dell, çalışanlarına 32 saatlik çalışma haftası seçeneği sunacaklarını duyurdu. Ancak Dell, çalışanların maaşlarını azaltılan saat oranında keserek başlangıçtaki plandan saptı. Canon'un pilot projesi ise Haziran ayında başladı ve çalışanlarına sağlanan hakları korurken Aralık 2022'ye kadar sürmesi planlanıyor.

İsveç
Avrupa çoğunlukla başarılı sonuçlar elde edilse de pandemi öncesinde her ülke aynı başarıyla karşılaşmadı.

İsveç'te, 2015 yılında tam ücretli dört günlük bir çalışma haftası karışık sonuçlarla test edildi.

Uygulamaya göre ücret kaybı olmadan sekiz saatlik iş günleri yerine altı saatlik iş günlerini denendi, ancak davaya para harcama fikrinden herkes memnun kalmadı.

Yine de bir üniversite hastanesinin ortopedi biriminde, 80 hemşire ve doktoru altı saatlik bir iş gününe geçiren ve kaybedilen zamanı telafi etmek için yeni personel istihdam eden olumlu sonuçlar görüldü. Sağlık personelinin yanıtı olumlu olsa da deney birçok eleştiriyle karşı karşıya kaldı ve yenilenmedi.

Ancak kısmen başarı sağlandı ve otomobil üreticisi Toyota gibi bazı şirketler, çalışanları için çalışma saatlerini azaltmayı tercih etti.


Almanya
Almanya, Avrupa'da azaltılmış çalışma saatlerinin tadını çıkaran en iyi ülkeler arasında yer alıyor.

Dünya Ekonomik Forumu'na (WEF) göre Almanya'nın haftalık ortalama çalışma saati 34,2. Daha az saat olmasına rağmen, IG Metall sendikası ekonomiyi pandeminin ek etkilerinden kurtarmak için daha fazla indirim çağrısında bulunuyor.

Alman hükümeti teklife fazla destek vermemiş olsa da, işverenlerin şirketlerinde 4 günlük çalışma haftasını başlatmalarına izin vermeye açık. Belçika'nın 4 günlük bir çalışma haftası uygulamasından bir hafta sonra yayınlanan bir anket, Alman işverenlerin %71'inin çalışma saatlerinin 32'ye düşürülmesini istediğini gösterdi.

Humansfirst'ün paylaştığı verilere göre bugün Almanya'da yazılım mühendisliği, veri bilimi, pazarlama ve ürün yönetimi alanlarında çalışan 150'ye yakın şirket, ücretlerinde herhangi bir indirim olmaksızın 32 saatlik bir çalışma haftasının tadını çıkarıyor.

 

Danimarka
Danimarkalılar, Avrupa'nın en verimli ve üretken işçilerinden biri olsa da, dengeli yaşamı da bir o kadar önemsiyorlar. Eğer Danimarka'da 17.00'da bir resmi kurumu ziyaret ederseniz, muhtemelen sizinle ilgilenen kimseyi bulamazsınız.

Avrupa Komisyonu'nun yaptığı bir araştırmaya göre; Danimarkalı çalışanların yüzde 47'si, ankette yer alan diğer 27 Avrupa ülkesine kıyasla, iş-yaşam dengesinin sağlanmasından daha fazla memnuniyet duyuyor.

Bu veriler, Danimarka'nın son zamanlarda 4 günlük bir çalışma haftası eğilimine yanıt vermede geride kalamayacağını ortaya koyuyor. Odsherred Belediyesi, Danimarka'da 4 günlük çalışma sistemini hayata geçiren ilk yerel yönetim oldu. Girişim Eylül 2019'da başladı ve 300 personelin üç günlük bir hafta sonu tatili oldu. Çalışanların tamamına yakınının bu girişimden memnun olduğu ortaya çıktı.

Finlandiya
Bu yılın başlarında, Kuzey Avrupa ülkesi, çalışma saatlerini önemli ölçüde azalttıktan sonra kısa bir süreliğine uluslararası manşetlere çıktı.

Finlandiya hükümetinin, dört günlük bir çalışma haftasının yanı sıra altı saatlik bir iş günü getirmek istediği iddia edildi ancak, bunun sahte bir haber olduğu ortaya çıktı ve daha sonra hükümetin açıklaması düzeltilmek zorunda kaldı.

Başbakan Sanna Marin, Ağustos 2019'da bu fikir hakkında tweet atmış olsa da hükümetinin ajandasına bu konu dahil edilmedi.

Peki Avrupa'nın ötesinde bu fikre bakış açısı nasıl?


AVRUPA DIŞINDA NASIL?


Japonya
Japonya'nın savaş sonrası refahı, aile hayatından fedakarlık etmek üzerine inşa edilmiştir. Tükenmişlikten çöken çalışanlara sahip olma derecesinde işkolik ülkelerden biri olarak biliniyor. Yaşlı nüfusun yüksek olması ve düşük doğum oranları bu senaryoya katkıda bulunuyor.

Ancak, koronavirüs pandemisi başladığından beri bu Asya ülkesinde de dengeler değişim gösteriyor ve Japonya'daki çalışanlar yeni bir iş-yaşam dengesinin tadını çıkarıyor.

Microsoft Japan, 2019 yılında 4 günlük çalışma haftası pilot projesini gerçekleştiren ilk şirketler arasında yer aldı. Şirket çalışanları, 3 gün boyunca maaş kesintisi olmadan hafta sonu geçirdi ve bu da verimliliği tam yüzde 40 artırdı.

2021'den beri Japon hükümeti, işverenleri 4 günlük bir çalışma uygulamasını hayata geçirmeye teşvik ediyor. Fazladan bir izin gününün; çalışanların ailelerine bakmalarına, eğitimlerini ilerletmelerine ve tanışma, evlenme, aile kurma zamanlarına sahip olmalarına yardımcı olacağı düşünülüyor.

Şimdiye kadar, Japon şirketlerinin yaklaşık yüzde 8.5'i 4 günlük çalışma haftasını benimsedi. Ancak bazıları riski azaltmak adına çalışanların maaşlarından 20 kesinti yapıyor.

Birleşik Arap Emirlikleri
Yılın başında Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), esnek bir 'evden çalışma' seçeneği olarak Cuma günleri de dahil olmak üzere dört buçuk günlük bir çalışma haftasını uygulayan ilk ülke oldu.

Bu yenilik BAE'deki birçok şirketin bu uygulamayı sürdürmeye devam etmesini sağladı. People's Management, projenin bir parçası olarak BAE'deki 40 üst düzey yöneticiyle temasa geçti ve şirketler ile çalışanlarının daha kısa bir çalışma haftası uygulamasının bir sonucu olarak beş önemli iyileştirme yaşadığı sonucuna vardı:

Verimlilik artışı
İş hayatındaki mutluluğa olumlu etkisi
Batı ile daha iyi uyum sağlaması
Sosyal yaşam üzerindeki etkiyi azaltması
İş esnekliği tutumları pandemi sonrası durumu iyileştirmesi
Ancak BAE için daha kısa çalışma haftası modellerinin kaçınılmaz olarak olumsuz yönleri de var.

Bir yönetici "Çalışanların yarım gün gelmekten mutlu olduklarını düşünmüyorum. Birçoğunun eve yolculukları uzun sürüyor. Dolayısıyla, çalışan perspektifinden bile zorluklar var. Ben yarım günlerin tam bir iş gününden çok daha az üretken olduğunu düşünüyorum. Bu da zahmete ve işletme maliyetine değmiyor" diyerek sistemin olumsuz olduğunu belirtiyor.

Daha kısa çalışma süresinin çalışanı motive etmesine rağmen, küresel görünüm sistemin düzensiz olduğunu gösteriyor.

Kanada
Kanada'da yıllardır 4 günlük çalışma söylentileri olmasına rağmen, COVID-19 ile konu başka bir boyuta evrildi. Projenin diğer ülkelerdeki başarısını gören Kanada'daki küçük, orta ve büyük çaplı şirketlerin %50'si projeyi benimsemekle ilgilendiklerini belirtti.

Nova Scotia Belediyesi, 4 günlük çalışmaya yönelik 9 aylık bir pilot uygulamayı başlatan ilk belediye oldu. Belediye, 60 çalışanına ücret kesintisi olmaksızın 32 saatlik bir hafta sundu. İşlerin doğası gereği, çalışanlar Cuma veya Pazartesiyi fazladan boş bir gün olarak alacaktı. Belediye müdürü projenin başarılı olduğunu bildirdi. Belediye, çalışanlar arasında üretkenliğin arttığını ve çalışanların daha memnun kaldığını belirtti. Sonuç olarak, diğer belediyeler de Nova Scotia'dan ilham aldı ve süreci başlatmaya hazırlanıyor. Alida Inc. ve Juno Koleji gibi bireysel şirketler de çalışanların refahını desteklemek için 4 günlük çalışma haftasını uygulamaya koydu.

Kanada'da 4 günlük bir çalışma haftasının beklentileri istikrarlı bir şekilde artması bekleniyor.

ABD
ABD'li Qualtrics'in araştırmasına göre, ABD'li çalışanların yüzde 92'si, daha fazla çalışma saati anlamına gelse bile haftada 4 gün uygulamasına olumlu bakıyor.

Çalışanları bu uygulamanın verimi artırmasının yanı sıra akıl sağlığı için de büyük önem teşkil edeceğini belirtiyor.

Dört çalışandan üçü (yüzde 74) aynı yoğunluktaki işi 4 günde tamamlayabileceklerini söylüyor, ancak bir kısmı da (yüzde 72) bunun için iş günlerinde daha uzun saatler çalışmak zorunda kalacaklarını söylüyor.

Avustralya
Haftada 4 günlük çalışma sistemi özellikle çalışan haklarına önem veren İskandinav ülkelerinde büyük anlam ifade ediyor. Özellikle sağlık sektöründe İsveç, Norveç gibi ülkeler sistemi ve konsepti oturabildi.

Avustralya'da ise pek çok şirket hala haftada 5 gün çalışma sistemini benimse de son durum bunun değişmeye başladığını gösteriyor.

Ağustos ayında Avustralya, Ocak 2023'e kadar sürecek '4 günlük çalışma sistemi' pilot uygulamasını başlattı. Yeni Zelanda benzeri ülkelerde olduğu gibi bu girişim de '4 Day Week Global' adlı kuruluşun Boston College, Queensland Üniversitesi, Sydney Üniversitesi ve Auckland Üniversitesi ile çalışmaları sayesinde gerçekleşti.

Pazarlama, finans, teknoloji ve ruh sağlığı gibi çeşitli sektörlerden 20 şirket, 4 günlük sistemde başarı elde etmenin mümkün olduğunu kanıtlamak amacıyla '100:80:100' modelini benimsedi. Projenin arkasındaki diğer motivasyon ise iklim dengesini yeniden sağlamak.

Avustralya iklim dengesi ve çalışanın ruh sağlığı amacıyla bu uygulamayı başlattı belki diğer ülkelerin de uygulamada tek amacı çalışanların sağlığı ve iklim mi?

UYGULAMA NEDEN TERCİH EDİLİYOR?
Uygulamanın tercih edilmesinin en büyük nedenleri arasında pandemi sürecindeki çalışanların ruh sağlığı ve verimlilik geliyor.

Dört günlük bir çalışma haftasının ardındaki fikir; aynı sonuçlara daha az saatte ulaşmak ve bununla birlikte insanların başka ilgi alanları peşinde koşması, yakınlarıyla zaman geçirmesi ve hayatlarını yönetmek için daha fazla zamana sahip olmalarını sağlamak olarak belirtiliyor. Şirketler, bunun yanı sıra artan satışlar, çalışan tükenmişliği oranlarındaki azalma ile fayda sağlayabiliyor.

Savaş sonrası yaşanan enerji krizi, maliyetlerin artması da yakın zamanda işverenlerin bunu tercih etme nedenleri arasında yer alıyor.

İNGİLTERE'DE EĞİTİM DE 4 GÜNE DÜŞEBİLİR

Örneğin İngiltere'de Okul ve Kolej Liderleri Derneği enerji krizi ve artan maliyetlere dikkat çekerek okulların yüzde 60'ının tasarruf amacıyla öğretim gün sayısını dörde indirilmesini desteklediğini ve 1 gün daha gelinmemesi ile enerji krizinde de büyük avantaj sağlanabileceğini ifade ediyor. Ancak buna karşı çıkanlar, bu enerjinin herkesin evinde olmasıyla yine daha fazla artabileceğini de belirtiyor.

İzlanda'da geçen yıl çalışma hayatının yanı sıra okullarda da haftada 4 gün uygulaması başarılı olunca İngiltere'de aynı uygulamaya gidilmesi tartışması başlamıştı.

Okul ve Kolej Liderleri Derneği, ekonomik kriz nedeniyle ülkedeki okulların yarısından fazlasında işten çıkarmaların konuşulduğunu bu gelişmenin de bu duruma engel olabileceğini ifade ediyor.

ÇALIŞANLAR VE İŞVERENLER İÇİN FAYDALI MI?
Henley Business School tarafından yapılan yeni bir araştırma, giderek artan sayıda şirketin daha kısa çalışma haftalarını denediğini ortaya koydu.

Araştırmadan öne çıkan bulgular arasında ise şunlar yer aldı:

İşletmelerin yüzde 66'dan fazlası, uzun vadeli başarılar için 4 günlük bir çalışma haftasını çok önemli görüyor.
İşveren ve çalışanların yüzde 70'i daha kısa bir çalışma haftasının yaşam kalitelerini artıracağını düşünüyor.
Çalışanların yüzde 66'dan fazlası çalışma programları üzerinde daha fazla kontrole sahip olmanın zihinsel sağlıklarına fayda sağladığını söylüyor.
Yüzde 69'u daha az çalışmanın onlara aileleriyle geçirmeleri için ekstra zaman sağladığını düşünüyor.
Şirketilerin yüzde 63'ü daha kısa süre çalışma uygulamasının nitelikli çalışanların işe alınmasına ve mevcut çalışanların kalmasına yardımcı olduğunu söylüyor.
"AİLEMİN YANINDA DAHA FAZLA VAKİT AYIRABİLİYORUM"
Birleşik Krallık'ta uygulamayı hayata geçiren kurumlardan "Vault City Brewing'de Operasyon Suervisor'ı Vendy Rychtecka uygulamadan memnun kalan çalışanlardan biri.

Rychtecka, metro.co.uk'e yaptığı açıklamada "4 günlük uygulamadan fazlasıyla memnunum. Bu tatillerimi uzatmamı, haftasonunda Çekya'daki ailemi ziyaret etmeme olanak sağlıyor. 2 gündense 3 günü izinle geçirmek ve bu süre zarfında arkadaşlarımla sosyalleşmek işte daha fazla odaklanmamı ve enerji dolu olmamı sağlıyor. Ruh sağlığım konusunda da inanılmaz fayda sağlıyor" diyerek memnuniyetini anlatıyor.

Satış koordinatörü olarak görev yapan Charlotte Brook ise "4 gün sistemi ile kurduğum iş-yaşam dengesi inanılmaz. Uzun haftasonu tatilleri ile Pazartesi gününe daha enerjik başlayabiliyorum. Ruhsal olarak ve duygusal olarak daha dingin hissediyorum. Burada çalışmanın en büyük avantajlarından birini yaşıyorum ve bir daha kolay kolay 5 gün çalışma düzenine dönebileceğimi düşünmüyorum" diyor.
Genel olarak, 4 günlük çalışma haftası yavaş ama emin adımlarla dünya genelinde ilgi kazanıyor gibi görünüyor.

Ancak bu uygulamalar henüz kuruluşlar ve pilot uygulamalardan ibaret. Ekonomik olarak fayda sağlanacağı ve ruh sağlığına katkıları yadsınamaz olsa da hükümetlerin bu fikri kesin olarak benimseyip benimsemeyeceği henüz bilinmiyor.


adscode

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder