27 Kasım Çarşamba günü Heyet Tahrir Eş-Şam (HTŞ) ile Suriyeli muhalifler arasında çıkan silahlı çatışmanın ardından Halep 2 gün içerisinde Esad rejiminden alınarak ele geçirildi.
17 Temmuz 2000 yılından bu yana Suriye Devlet Başkanı olarak görev alan Beşar Esad iktidar koltuğuna tutunmak için kendi halkını katletmeyi göze almış, 2013 yılında Şam, Deraya, Duma, Tadamon gibi birçok şehrinde terörist aradıklarını iddia ederek onlarca masum sivili katletmiş, kimyasal silah kullandığı iddialarıyla suçlanmıştı.
Kendi halkına yaptığı zulüm ile hafızlara kazınırken bölgedeki gerilime ilişkin ise muhaliflerin Sünni, Esad rejiminin ise Arap Alevisi olduğu iddiaları ortaya atılmış, uzmanlar ise Suriye’deki krizi ‘mezhep savaşı’ olarak değerlendirmişlerdi.
ESAD KOMŞU ÜLKELERLE BARIŞ SAĞLAYABİLECEK Mİ?
Esad ve yönetiminin yaptığı katliamlar sonrasında ise komşu ülkeler ve dış ilişkilerinde bozulmalar yaşamış, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan’dan da kınama mesajları almıştı.
İsrail basınında yer alan habere göre Esad’ın kişisel çıkarları soykırımın önünde durmadığını belirterek Suriye ile ikili ilişkilerini güçlendirmek isteyen Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İran, Suudi Arabistan, Rusya ve İsrail’in çıkarlarından bahsetti.
İSRAİL
İsrail Hayom’da yer alan haberde İsrail’in Esad ile ilişkisinin stratejik bir ikilem olduğunu, kendi sınırları içerisindeki en sessiz ülkenin Suriye olduğunu yazdı. Ancak İsrail’in en büyük endişesi ise İran’ın Hizbullah’a yapacağı silah yardımı.
İsrail güçleri, Suriye- İran bağlantısını zayıflatmak ve Esad’a yönelik silah sevkiyatını durdurmak istiyor. Ancak İsrail basını Esad ile ilişkileri için en önemli kriterin Suriye sınırlarının sakinliğini korumanın yanı sıra Rusya’yı kullanarak Esad’a silah transferini durdurma isteği. Ayrıca İsrail’in Suriye sınırında yer almasının asıl nedeninin ise silah kaçakçılığını engellemek için sınırda bulunduğu da belirtildi.
İSRAİL'İN EN BÜYÜK ENDİŞESİ HİZBULLAH' A SİLAH YARDIMI
Rus basınında yer alan haberde ise İsrail Hava Kuvvetleri (IDF), İran’ın Lübnan merkezli Hizbullah örgütüne silah taşıdığı gerekçesiyle Suriye hava sahasında uçan İran uçağını geri çevirdiğini yazdı.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ ESAD'IN İKTİDARDA KALACAĞINI DÜŞÜNÜYOR
Birleşik Arap Emirlikleri ise Suriye ile ilişkilerine yeni bir boyut katmak istemesinin nedeni olarak Beşar Esad’ın hiçbir yere gitmeyeceğine inanmasından kaynaklı. BAE, Suriye’deki iç savaşın yatıştığını ve tamamen bitmese bile Esad’ın uzun bir süre iktidarda kalacağını düşünerek Şam ile daha ekonomik ve siyasi bağlar kurmaya çalıştığı belirtildi.
İRAN'IN AMACI BÖLGEDEKİ ASKERİ ETKİSİNİ ARTTIRMAK
Suriye’deki iç karışıklıktan bu yana Esad’ı destekleyen ve Lübnan’dan Hizbullah savaşçıları ile bölgede görev aldığı, Suriye sivil askeri altyapısına askeri yatırımlar yapan İran, Suriye’den bağlılık beklediğini ve bölgedeki askeri etkisini arttırmayı amaçladığı bilgisi yer aldı.
Hayom gazetesi İran’ın Esad’ı sürecin başından beri desteklemesiyle Esad’ın güvenini kazandığını, bölgedeki herkesin Esad’a karşı dururken İran’ın arkasında durarak destek vermesiyle İran’ı kurtarıcı olarak gördüğünü belirtti.
SUUDİ ARABİSTAN'IN HEDEFİ UYUŞTURUCU TİCARETİNİ DURDURMAK
Suriye’deki karışıklıkların başladığı günden beri muhalifleri destekleyen Suudi Arabistan son dönemlerde Esad ile normalleşme adımları atmak istediği, 'Captagon' adı verilen ve Suriye’den Körfez ülkelerine yayılan uyuşturucu maddeden ülkesini kurtarmak isteyen Suudi Arabistan bölgedeki uyuşturucu ticaretini engellemek istiyor.
Ayrıca Suriye’de ekonomik ve altyapısal olarak işbirliği içerisine girmek Suriye’yi İran’dan uzaklaştırmak için stratejik nedenlerden dolayı Esad ilişkilerini yeniden değerlendireceği düşünülüyor.
RUSYA BÖLGEDEKİ VARLIĞINI ARTTIRMAK İSTİYOR
Rusya ise Suriye’deki savaşın ilanından beri Akdeniz’ deki deniz üssü Tartus’tan Esad’a destek verdi. Rusya ise bölgede varlığını arttırmak için Esad rejimine destek verdi. Rusya’nın ise bölgede stratejik konumu bakımından bulunduğunu belirtilirken İsrail’in ise Suriye’de Rusya’nın bulunmasına olumlu bakarak İran’ı bölgede kontrol altında tuttuğu için Moskova ile diyalog halinde oldukları ifade edildi.
TÜRKİYE MÜDAHİL OLMADIĞINI BELİRTMİŞTİ
Hakan Fidan Türkiye'nin olaylara müdahil olmadığını belirtmiş, Suriye sınırında yeni bir göç dalgasına karşın gerekli tedbirlerin alındığını ifade ederek, “Yeni bir göç dalgasını tetikleyecek hiçbir aksiyona girişmeyiz" demişti.
BBC'de yer alan haberde ise, Astana sürecinde Suriye'nin tutumuna ilişkin 23 Kasım'da açıklama yapan Fidan “İran’ın Suriye'deki önceliklerinin arasında Türkiye ile Suriye'nin normalleşmesi yok.'' açıklamasında bulunmuştu.
Fidan ayrıca terörle mücadele ve mülteci konularında adım atılması gerektiğini çözüm arayışı içerisinde olduklarını belirtmiş ancak Suriye'den diplomatik olarak yapıcı bir yaklaşım alamadıkları takdirde başka türlü adım atacaklarını vurgulamıştı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise Beşar Esad'a birçok kez yeni bir dönem başlatmak için çağrı yapmış ancak Şam yönetimi sessizliğini korumuştu. Ancak Esad batı ülkelerinden destek bulamaması, Rusya ve İran'ın Esad'a verdiği desteğin tükenmesinin ardından Türkiye'den destek görmek için girişimde bulunabileceği de iddia ediliyor.
Gönder