adscode
adscode
adscode

'Laiklik istirmarcıları'nın hiç bahsetmediği konu: Bir tek Türkiye'de yok!

Dünyada laikliği uygulayan ülkelerde laiklik tanımı yasalarında yer alırken Türkiye'de böyle bir tanımın olmaması istismarı bir kez daha ortaya koydu. Birçok ülkenin laikliği tanımlarken inanç özgürlüğünü garanti altına alması di

'Laiklik istirmarcıları'nın hiç bahsetmediği konu: Bir tek Türkiye'de yok!

Haber7 – ÖZEL

CHP ve medyasının İslam karşıtlığı amacıyla istismar edilen 'laiklik' üzerinden Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'i hedef alması diğer ülkelerdeki laiklik tanımı ve uygulamalarını gündeme getirdi.

CHP'li milletvekillerine cevap veren Bakan Yusuf Tekin'in sözleri üzerinden başlatılan tartışma, laiklik istismarını bir kez daha ortaya koydu. 

Vakıflara ait camilere el konulması, Kur'an eğitiminin yasaklanması, ezanın İslami esaslara göre okunmasının yasaklanması gibi örnekler, Türkiye'de uygulanan laikliğin bir baskı aracı olarak kullanıldığını gösterdi. Bakan Yusuf Tekin'in belirttiği gibi, bu dönemin uygulamaları laiklik kavramını "İslam'a baskı aracı" haline getirdi. 

LAİKLİĞİN TANIMI BİR TEK TÜRKİYE'DE YOK!

Laikliğin uygulandığı diğer ülkelerde 'laiklik tanımı'nın çerçevesi belirlenirken Türkiye'de laiklik tanımına Anayasa'da yer verilmedi. Anayasa'da laikliğin tanımının yer almaması İslam karşıtı zihniyetlerin istismarına yol açtı. 

Bakan Tekin'in CHP'li vekillere bu cevabı üzerine tartışmalar sürerken dünyada uygulanan laiklik anlayışı merak konusu oldu. Peki laikliği uygulayan diğer ülkelerin anayasalarında laiklik ilkesinin tanımı nasıl yer alıyor? 

FRANSA

Fransa’da 1905 tarihli Din ve Devlet İşlerinin Ayrılığı Yasası ile uygulanmaya başlanan laiklik tanımlanarak hukuki bir çerçeve oluşturuldu. 

Söz konusu yasanın 1. maddesinde, laikliğin tanımı yapılırken, "Cumhuriyet, vicdan özgürlüğünü garanti eder. Dinlerin serbestçe ibadet edilmesine izin verir." ifadesiyle insanların dinlerini özgürce yaşaması garanti altına alıyor. 

Kamusal alanda dini sembollerin serbestçe taşınmasına izin verilen yasada, dinin özgürce yaşanmasına olanak sağlayan bazı uygulamaların devlet tarafından karşılanabileceği belirtiliyor.

ABD

ABD Anayasası, "laiklik" kelimesini açıkça kullanmasa da Birinci Kanuni Düzenleme (First Amendment) ile laiklik ilkesini anayasal olarak tanımlıyor. 

Devletin tüm dinlere eşit mesafede olduğunu belirten yasada, vatandaşlarının dini inançlarının serbestçe yaşayabilmesinin güvence altında olduğu belirtiliyor.

Ayrıca ülkede insanların kamusal alanlarda dini semboller taşımakta hür olduğu belirtiliyor.

Laikliği uygulayan (turkuaz) ve uygulamayan (kırmızı) ülkeler

JAPONYA

Laiklik ilkesini tanımlayan Japonya Anayasası'nda, "Herkesin din özgürlüğü garanti altındadır. Devlet, dini haklara saygı gösterecek ve hiçbir dini faaliyeti desteklemeyecek veya ayrıcalık tanımayacaktır." ifadesi yer alıyor. 

Şintoizm ve Budizm'in yaygın olduğu Japonya’da dini gruplar kendi faaliyetlerini sürdürmekte özgür.

BELÇİKA

Belçika Anayasası’nın 21. maddesi'nde laiklik tanımlamasında inanç özgürlüğünün güvence altında olduğunu teyit ediyor. Söz konusu maddede, "Devlet, kilise ile resmi ilişkilerini düzenler ve her bireyin dini inancını özgürce yaşamasını garanti eder." ifadesinin yer alıyor.

Din görevlilerinin maaşlarının devlet tarafından karşılandığı Belçika'da, dini gruplar devlet bütçesinden mali destek de alabiliyor.

Ayrıca devlet okullarında, öğrencilerin seçimine bağlı olarak dinî ve ahlakî eğitim zorunluluğu var. 

AVUSTRALYA

Avustralya Anayasası'nın 116. Maddesi'nde laiklik ilkesi düzenlenirken dini özgürlüklerin kısıtlanamayacağı özellikle vurgulanıyor. Maddede, "Avustralya Parlamentosu, herhangi bir dini kurumu desteklemek, resmi bir din tesis etmek veya dini özgürlükleri kısıtlamak için yasa yapamaz." ifadesine yer veriliyor.

Avustralya'da düzenlenen Ayrımcılık Karşıtı Yasaları ile din ve ırk temelli ayrımcılık kesin bir dille yasak.

___________

BAKAN YUSUF TEKİN NE DEMİŞTİ?

CHP milletvekillerinin Meclis bütçe komisyonunda Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ni laiklik üzerinden hedef alması üzerine verdiğini cevapta Bakan Yusuf Tekin, "Sizin anladığınız laiklik şu; 1940’lı yılları hatırlayın. Camilerin kapısına kilit vurmak, camileri ahıra çevirmek, vatandaşın Kur'an öğrenmesini yasaklamak. Siz bunları 'laikliğin gereği' olarak yaptınız. O zaman sizin laiklikten anladığınız şey ile benim laiklikten anladığım şey aynı değil. Laiklikten, bütün vatandaşların hangi dine inanırlarsa inansınlar; dini inanç ve ibadet hürriyetlerinin devlet garantisi altına alınmasını anlıyorum. Evrensel laiklikten yanayım. Sen Türkiye’ye özgü, kendi icat ettiğin bir laiklik kavramını bana dayatıyorsun." ifadelerini kullanmıştı. 

ERDOĞAN'DAN TEKİN'E DESTEK: MUHALEFET KENDİ GEÇMİŞİYLE YÜZLEŞMELİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen "24 Kasım Öğretmenler Günü ve Öğretmen Atama Programı"nda konuşmada Bakan Yusuf Tekin'e destek verdi. 

'Laiklik' adı altında ceberrut uygulamaları dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:

"Kız çocuklarımız ile okulları arasında konan engelleri, başta başörtüsü yasağı olmak üzere birer birer ortadan kaldırdık. Birileri çıkıyor yakın tarihi yeniden yazmaya çalışıyor. Düne kadar kızlarımız başörtüsünden dolayı baskıya uğramamış, okuldan atılmamış, kadınlar memuriyetten ihraç edilmemiş gibi yalan yanlış konuşuyorlar. Bu çevrelerin safsata dedikleri acıları, zulümleri, yasakları, faşizmin her türlüsünü biz bizzat tecrübe ettik, iliklerimize kadar yaşadık."

"28 Şubat döneminde güya irtica ile mücadele kılıfı altında aralarında kamu görevlilerinin de olduğu 6 milyon insanımız fişlendi. Yalnızca Milli Eğitim'de 33 bin öğretmen disiplin soruşturmasına uğradı. 11 bin 890 öğretmen disiplin cezası aldı. 11 bin öğretmen ise istifa ettirildi. Kamu bürokrasisi yanında ekonomiden siyasete, sivil toplumdan günlük hayata kadar her alanda milletimiz çok ağır baskılara maruz bırakıldı. Bakınız, daha üniversite kapılarında kurulan ikna odalarını, kürsüden zorla indirilen başarılı mezunları, eğitimlerini gözyaşlarıyla yarıda bırakan binlerce evladımızı, katsayı adaletsizliği sebebiyle hakları gasbedilen milyonlarca gencimizi burada saymıyorum. Bunlar ceberut laiklik uygulamalarının ayyuka çıktığı 1940'larda değil dikkatinizi çekiyorum, sadece 27 yıl önce bu ülkede, bu şehirde yaşandı. Muhalefet çevreleri bu utanç verici gerçekleri inkar etmek yerine kendi geçmişleriyle yüzleşmelidir."

"Eğitim öğretim alanında ülkemizde köşe başlarını tutmuş ideolojik çevrelerin her türlü değişime, yeniye ve yeniliğe ayak diremeleri meşhurdur. Aynı aktörlerin Türkiye Yüzyılı Maarif Modelimizi sabote etmek için yine devrede olduğunu görüyoruz. 2024 Türkiye'sine hâlen vesayet dönemlerinin merceğinden bakan, değişime kapalı, dünyadan ve hayatın dinamiklerinden kopuk bu arkaik zihniyetin evlatlarımızın ufkunu karartmalarına müsaade edemeyiz."

adscode

İlk Yorumu Siz Yapın

Gönder

Bakmadan Geçmeyin