A Milli Takım Teknik Direktörü Vincenzo Montella, Tivibu Spor’a açıklamalar yaptı.
Pek çok konuda dikkat çeken sözler sarf eden İtalyan teknik adam, Galatasaray'ın yıldızı Icardi için de övgü dolu kelimeler kullandı.
Montella, 'Mauro Icardi, ceza sahasında dünyadaki forvetlerden en iyisi. Türk Milli Takımı'nda olmasını isterdim.' dedi.
İtalyan çalıştırıcının samimi açıklamaları şu şekilde:
"İlkleri beraberinde getiren bir süreç oldu, bizi mutlu ediyor"
-Biz de o milli takımdaki o aidiyetinizi de hissediyoruz. Türkiye A Milli Takımı'nda göreve Başlamadan önce böyle bir grafik yaratacağınızı tahmin ediyor muydunuz?
“Güzel bir süreç yaşadık şu ana kadar. İlkleri beraberinde getiren bir süreç oldu ve tabii ki de bu bizi çok mutlu ediyor. Çünkü futbolcularımıza ilklere imza attığımız için inanılmaz mutluyuz ama sadece ilkler değil. Bu ilkleri temel olarak kullanmamız gerekiyor. Özellikle de şunun mutluluğunu yaşıyorum. Biz bu ülkeyi temsil ederken belirli bir takım ruhunu yansıtıyoruz sahada. Milletimizi temsil ederken beğeni toplamamız artı bir mutluluk katıyor bizlere. Ama daha iyisini yapabileceğimizi de biliyoruz.”
"Durmak istemiyoruz, daha fazlasını yapabileceğimizi biliyoruz"
- A Milli Takımımızın başına birçok Türk teknik direktör de görev aldı. En az beş resmi maçta görev yapan teknik direktörler arasında %67’lik bir galibiyet oranına sahipsiniz. Bu da oldukça iyi bir istatistiğe tekabül ediyor. Bunu nasıl başardınız?
“Baktığınızda bunların hepsi çok önemli başarılar. Bunları nasıl yaptınız diye sorarsanız tabii ki de tek başıma yapmadım. Futbolcularımızın sayesinde de bunları başardık ve futbolcularımızın etrafında olan bütün görevlerde çalışan arkadaşlarımızla beraber hep birlikte çalışarak bunu başardık. Bütün bu başarılar bize mutluluk veriyor ama burada durmak istemiyoruz. Burada daha fazlasını yapabileceğimizi de biliyoruz ve ilerisi için de çalışmaya devam ediyoruz. Son bir senelik periyotta 16 basamak yükseldik, FIFA sıralamasında. Burada durmak istemiyoruz dediğim gibi. Devamını getirmek için elimizden gelen her şeyi yapacağız.”
"Belki de son adım İstanbul'u birleştirmek"
- Milli takımımızın taraftarla bir bütünleşme problemi olmuştu geçtiğimiz zamanlarda. Ama farklı şehirlerde olmasına rağmen artık milli takımımız taraftarla bütünleşti bir oldu diyebiliyor muyuz?
“Taraftarlarımızın sevgisini ve tutkusunu Türk ruhuyla hissedebiliyoruz sahaya çıktığımızda ve bu çok önemli bir detay bizler için ve gurur veriyor. Böyle bir birliktelik yaşadığımız için. Bunu daha iyi kılabilmek adına son adım belki de İstanbul'u birleştirmek olacak. Çünkü burada çok fazla biliyorsunuz farklı takım taraftarları var. Onların hepsini birleştirebilirsek o zaman bir adım daha ileriye atmış oluruz ve çok daha güçlü oluruz hep beraber.”
"Golcü sorularından sıkılmıştım ama artık keyif almaya başladım"
- Golcü konusunda zaman zaman eleştiriliyorsunuz. Uluslar B Ligi'nde en fazla gol beklentisi yüksek takımız şu anda. Bu hücum verimliliğini nasıl yarattınız?
“Aslında cevabı kendiniz verdiniz. Başta çok sıkılmaya başlamıştım ama artık keyif almaya başlıyorum bu sorudan. Milli takım hocalığını yaptığınızda çok fazla süreniz olmuyor çalışabilmek için. O yüzden kısa sürelerde şöyle bir denge oturtmanız gerekiyor. Topa sahip olduğunuz ve olmadığınız anları çok iyi birleştirmeniz gerekiyor. En kısa sürede dengeyi yakalamanız gerekiyor. O yüzden bu konuda şunu başardığımızı düşünüyorum. Hem Uluslar Ligi’nde en çok gol beklentisini yakaladıysak da bütün gruplarda en az ikinci şans veren takımız. Bunu da net bir şekilde söyleyebiliriz. O yüzden dediğim gibi milli takımda bu dengeleri oturttuğunuzda cevabını kendinizde. Yani futbolcuların özelliklerinde değil de forma numarasında değil de takımın nasıl işlediği çok önemli.”
"Eleştirilere açık olmalı ama hiçbir şekilde etkilenmemelisiniz"
- İzlanda maçının ardından medyada yapılan eleştirilere Montella’ya artık ayıp oluyor yorumları oldu. Buna katılıyor musunuz?
“Milli Takım hocasıysanız eleştirilere açık olmanız gerekiyor. Ama hiçbir şekilde etkilenmemeniz gerekiyor. Milli takım hocalığında herkesi memnun edemezsiniz. Zaten memnun etseniz hocaya ihtiyaç olmaz. O yüzden etkilenmediğiniz sürece eleştiriler her zaman olabilir.”
- Süper Lig'den biraz golcülerden örnek vererek sormak istiyorum. Yabancı golcülerden diyelim. Osimhen, Icardi, Immobile gibi saf bir santrafor olsaydı, oyun anlayışı değişir miydi? Yoksa aynı oyun anlayışıyla mı devam ederdi?
“Ama onlar Türk değil değil mi? Çok mantıklı bir soru olduğunu söyleyebilirim. Yani cevabım şu olabilir bir teraziniz var ve teraziye o oyuncuların kalitesini koymanız gerekiyor. O kaliteyi koyduktan sonra da onları en iyi şekilde nasıl performans verdiğinizle alakalı yorumlarınıza eklemeniz gerekir. O yüzden cevabım bu şekilde.”
"Icardi gibi birini isterdim"
- Peki az önce yabancı golcülerden örnek verdim ama şöyle bir yabancı golcüleri de göz önünde bulundurduğumuzda Süper Lig'de. Ah keşke benim takımımda olsaydı bu Türk olsaydı dediğiniz bir isim var mı?
“Ceza sahası içinde Icardi belki de dünyanın en iyi forvetlerinden bir tanesi onu diyebilirim.”
"Hollanda maçı içimizde bir ukde olarak kalacak"
- EURO 2024 konuşmak istiyorum şimdi de. Şöyle bir baktığınızda aslında Türkiye 2008’den bugüne kadar bir başarı elde edemiyordu. Nasıl bir EURO 2024 geçirdik?
“Çok güzel anlar yaşadığımız bir EURO 2024 yaşadık. Hatta beraber de üzüldüğümüz anlar oldu. Halen Hollanda mağlubiyetini atamıyorum çünkü özellikle ikinci goldeki düşüncelerimiz değişmiyor. Avrupa Şampiyonası'nda gösterdiğimiz performans, birliktelik, bayrağımıza bağlılık olsun, taraftarlarımızla bir bütün olmuşuz. Daha fazlasını hak ediyorduk. Hayal de kuruyorduk açıkçası çünkü bir adım daha ileriye gidip büyük bir tarihte yazabilirdik ama dediğim gibi o ikinci gol biraz böyle derin bir şekilde üzdü hepimizi. Hollanda karşılaşması içimizde bir ukde olarak kalacak çünkü ben Euro 2000’i hatırlıyorum. İtalya’yla 1-0 öndeyiz 90. Dakikada ve 2-1 kaybediyoruz maçı. Bu da onlardan bir tanesi, Hollanda maçı da içimizde kalacak maalesef.”
"Genç ve yetenekli bir jenerasyona sahibiz"
- Medyada bu jenerasyonun, bu kadronun gelmiş geçmiş en iyi kadro olduğuna dair yorumlar var. Siz nasıl görüyorsunuz?
“Karşılaştırmaları yapmak çok normal. Çünkü 2002’den itibaren çok büyük bir boşluk yaşadık. Genç ve yetenekli bir jenerasyona sahibiz. Çok yetenekli oldukları için potansiyellerinin nereye uzanabileceğini bilmiyoruz. Çok fazla gelişebiliriz hep beraber. Çok daha iyi işler yapabiliriz.”
"Benfica'ya gitmeden önce Kerem'le iletişim halindeydik"
- Özellikle Kerem Aktürkoğlu'nu konuşmasak olmaz. Gittiği gibi hemen bir gol canavarına dönüştü. Gitmeden önce size danışmış mıydı? Fikrinizi almış mıydı?
“Yakaladığı seviyeden dolayı gerçekten mutluyum. Çünkü geçen sezon çok böyle tabiri caizse kafası rahat oynayan bir dönem geçiriyordu ve takım değiştirmek belki de bu toparlamasını da sağladı ve tekrardan öz güvenini ortaya koymasına sebep oldu. Çünkü baktığınızda biz ilk geldiğimizde de çok önemli işlere imza atmıştı milli takıma ve son dönemde de hepimiz biliyoruz. Çok güzel işlere imza atmaya da devam ediyor. O yüzden hani bu şekilde performans vermesi ve böyle de tabii ki de bizi gururlandırıyor ve mutlu ediyor. Futbolcularımızla sürekli iletişim halindeyiz. Kendisine de Benfica'ya imza atmadan önceki gün izin vermiştik gitmesi için. Çünkü milli takım toplanması ve bir gün geç gelmesi gerekiyordu. Bu süreçlerde tabii ki de futbolcularımızla her seferinde konuşuyoruz ve iletişim halinde kendi fikirlerimizi de onlara da paylaşmak istiyoruz. Tavsiye demeyelim ama fikir alışverişi daha mantıklı olur.”
"Semih'i oynamasa da çağırmaya devam ediyorum”
- EURO 2024 boyunca Semih Kılıçsoy'u neden oynatmadınız diyerek eleştirildiniz. Beşiktaş taraftarı şu anda biraz tabii van Bronckhorst’a da tepkili. Neden oynatmıyor Semih'i gibi? İşinize biraz fazlaca karışıldığını düşünüyor musunuz?
“Hem futbolculuk hem hocalık döneminden bahsedeceğim. Futbolcuyken, ben hiçbir hocanın en iyi oyuncuları sahaya koymadığını görmedim. Hani bunu söylemem gerekiyor. Yani hocaları da çok fazla takip ettim, düşündükleri gibi bir durum yok. Bir hoca hiçbir zaman etkilenmez böyle şeylerden. Semih Kılıçsoy çok yetenekli bir futbolcu, belirli yeteneklere sahip. Teknik kapasitesi yüksek, belki çok hızlı olmasa da fiziksel olarak belirli özelliklere sahip bir futbolcu. Gelecek için umut veren bir futbolcu. Çok oynamasa da milli takıma çağırmaya devam ediyorum çünkü gelecekteki milli takımımızda bir değer olacak. Belki şu an pozisyonunun da belirlenmesi lazım. Böyle genç futbolcuların gelişimi hiçbir zaman standart değildir. Belli bir çizgide gitmez. Baskılar altında nasıl tepki veriyor, oynamadığında nasıl reaksiyon veriyor, oynadığında neler yapıyor. Bu çizelgeyi takip etmek gerekiyor. Gelişimi devam eden bir futbolcu olduğunu net bir şekilde söylememiz gerekiyor. Yani hala gelişime çok açık. Modern futbola baktığınızda kanat oynayabilmek için hız çok önemlidir. O yüzden solda belki şu anda solda da oynayabiliyor. Forvet olarak oynattığınızda etrafınızdaki futbolcular da çok önemli. Tek başına kaldığında zorlanabilir mi? Ya da ikinci bir forvet olarak düşünürsek, topa sahip olmadığı bölümleri geliştirilmesi gerekiyor. Bunlar tabii hep gelişim içerisinde ve devamını kendisi getirmesi gerekiyor.”
“Kenan'ın sadece güzel goller atması gerekmiyor"
- Kenan'dan da bahsetmek istiyorum. Montella bana kendimi gösterme inancını veren ilk antrenörlerimden dedi ve size olan minnettarlığının da altını çizdi. Kenan hakkında neler söylersiniz? Bu performansı milli takıma nasıl yansır?
“Zihniyet olarak oturmuş bir futbolcu olduğunu söylemeliyim. Geçmişle yetinmeyen sürekli daha iyi isini yapabileceğine inanan bir futbolcu olduğunun altını çizmemiz gerekiyor. Juventus’un 10 numarasını giymek büyük bir sorumluluk. Dar alanda çok yetenekli bir futbolcu ama onun akabinde de uzun mesafeli pozisyonlarda da çok fazlasıyla yeteneği görüyorsunuz. Bunların ikisini görmek çok kolay değildir. Şunu da daha fazla geliştirebilir sadece güzel goller atması gerekmiyor. Ama çirkin golleri de atması gerekiyor. Kaleye saldırı anlarında rakip kaleye giderken ki pozisyonlarda sadece güzel gol değil. O tamamlayıcı böyle tesadüf gibi gözüken çirkin golleri de atmak çok fark yaratır. Onları da kafasına yazması gerekiyor ama gerçekten çok büyük bir yetenekten bahsediyoruz.”
"Yunus'u Eylül'de çağırmamam fiziksel adım atmasına neden oldu"
- Yunus Akgün. Adana Demirspor'daki performansına geri döndü. Sizinle birlikte zaten çıkış yakalamıştı. Ondaki bu inişli çıkışlı performansı neye bağlıyorsunuz?
“Çok büyük bir yetenekten daha bahsettiğimizi söylemeliyim. Az önce de söylediğim gibi o da genç futbolcuların arasında sayabileceğimiz oyunculardan. Genç futbolcularda gelişim standart olmuyor. Şunu eklemem lazım. Belki de eylül ayında onu milli takıma çağırmamam ekstra bir fiziksel adım atmasına neden oldu ve daha farklı yaklaşması gerektiğini anlamış olabilir. Böyle bir performans göstermesi de hepimizi çok mutlu ediyor.”
"Hedefimiz Dünya Kupası’na katılmak ve orada başarı elde edebilmek"
- Tabii gerçekleştirilecek çok fazla hedef var ama şöyle bir baktığımızda Türkiye'de görev süreniz boyunca en büyük hedefiniz ne? Bir kupa kazanmak mı? Yoksa böyle uzun zamanda bir futbol ekolü oluşturmak mı?
“Gelecekte her zaman hedefler var, olması gerekiyor. İnsanlar her zaman hayal kurar. Hayallerinizi gerçekleştirmek için çok çalışmanız gerekiyor. Ama ilk hedefimiz A Ligi’ne yükselmek. A Ligi’nde uzun süre kalabilmek. En kısa sürede de Dünya Kupası’na katılmak istiyoruz. Avrupa kıtasından daha az katılıyor, o yüzden Dünya Kupası’na katılmak daha zor. Hedefimiz Dünya Kupası’na katılmak ve orada başarı elde edebilmek. Bunu yapabilmek çok çalışmamız gerekiyor ve şimdiki zaman çok önemli bizim için. Ama tabii ki de hayallerimizi de beslemek için de dediğim gibi çok fazlasıyla çalışmamız gerekiyor.”
- Manchester United’da Erik ten Hag’ın ayrılığı sonrası isminiz geçti. Siz de fazlasıyla rastlamışsınızdır. Herhangi bir temas oldu mu? Size o taraftan herhangi bir bilgi geldi mi?
“Soruyu anlamıştım bugün çok fazla da başlık verdiğimizi düşünüyorum. Hani yeteri kadar. Böyle sorular geldiği zaman cevap vermek gerekir mi, gerekmez mi? Böyle hocalar bazen tıkanıyormuş gibi hissedebilir insanlar bazen. Size böyle bir teklif gelse ben size gerçekleri sorsam siz sürprizle karşılaşır mısınız? Ben hocalığa başladığımdan beri şu prensiple ilerliyorum. Böyle konuşmalar ve spekülasyonlar olduğunda çok fazla önem vermem. Kendimle alakalı konuşmayı sevmem, egosuz bir insan olduğum için. Bu tarz olaylar yaşandığında eğer gerçekse bunu ilk duyan takım menajerimiz olur, futboldan sorumlumuz olur Ceyhun Bey ve başkanımız olur. Ve kulüplerde de çalışırken bu tarz böyle gerçekliği yansıtan bir şeyler olduğunda her zaman ilk başta bu tarz figürdeki insanlar bilir. Ama bu konuda dediğim gibi ben sadece buraya bütün yoğunluğum var. BöyIe de devam ediyor. Bu sebepten dolayı birçok tarihi fırsatı kaçırmış olabilirim. Tabii bu benim kendi kişisel görüşüm ve ilerleme şeklim. O yüzden dediğim gibi egosuz bir insan olduğum için bu tarz şeylerde kendimle alakalı konuşmayı hiçbir zaman sevmiyorum.”
Gönder