Adalet Bakanlığı’nın Meclis Başkanlığı’na sunduğu 11. Yargı Paketi’nde yer almayan süresiz nafaka düzenlemesinin, çalışmaları devam eden 12. Yargı Paketi’nde de olmayacağı bildirildi. Kaynaklardan edinilen bilgilere göre, süresiz nafakayla ilgili beklenen kademeli veya süreli bir çerçeve getirme çalışmalarına ara verildi.
Nafaka düzenlemesinin yeni yargı paketlerinde de yer almayacağının öğrenilmesi yıllardır süresiz nafaka nedeniyle mağduriyet yaşayan binlerce vatandaşın hayallerini birkez daha yıktı. 37 yıldır uygulanan ve boşanan erkeklerin tekrar aile kuramamasına, çocuklarına gerektiği gibi bakamamasına varana kadar birçok soruna yol açan süresiz nafaka uygulamasının uzun bir süre daha uygulamada kalacak olması vatandaşların tepkisini çekti.
"ACİLEN YARGI PAKETLERİNDE YER ALMALI"
Süresiz Nafakanın 11 ve 12. Yargı Paketleri'nde yer almayacağının belirtilmesinin ardından Süresiz Nafaka Mağdurları Platformu Başkanı İlhan Ergincan, binlerce mağdurun yaşadığı hayal kırıklığına ilişkin Yeni Akit Gazetesi'ne açıklamalarda bulundu.
Süresiz nafakanın, kamuoyunda sıkça gündeme gelmesine ve ‘yargı paketlerinde düzenleneceği’ beklentisine rağmen, 11 ve 12. Yargı Paketi’nde somut bir değişiklikle yer almamasının adalet ve hakkaniyete dayanmadığını ifade eden Ergincan şu sözleri sarf etti;
Süresiz nafaka boşanmanın mali sonuçlarını ömür boyu ölçüsüz bir şekilde uzatmaktadır. Süresiz nafakanın, uzun yıllar sürmesi halinde, nafaka ödeyen taraf (erkek) üzerinde sürekli bir mali yük yaratmaktadır. Bu durum, nafaka ödeyen kişinin yeni bir düzen kurma, yeniden evlenme ve ekonomik olarak toparlanma çabasını ciddi ölçüde engellemekte, hatta cezalandırıcı bir etki yaratmaktadır. Süresiz nafaka düzenlemesinin sürekli olarak ‘düzenlenecek’ vaadiyle ertelenmesi, bu toplumsal sorunu büyütmektedir. Doğurganlık hızının düştüğü, evliliklerin azaldığı ve boşanmaların arttığı bir dönemde, hukuki düzenlemelerin aile kurumunu koruyucu ve adaleti tesis edici olması beklenir. Ancak süresiz nafaka, bazı durumlarda evlenmekten caydırıcı, boşanma sürecini ise intikama dönüştürücü bir unsur olarak algılanabilmektedir. Nafaka, boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek tarafı korumak amacıyla bir geçiş dönemi desteği veya denkleştirme aracı olmalıdır. Süresiz nafaka ise bu amacı aşarak, bir ömür boyu sürecek bir mali bağımlılık yaratmaktadır. Kadın aldatsa dahi tedbir nafakası ile başlayan süresiz nafaka zulmü; ödeyemediği her bir ay için 3 aylık tazyik hapsi ile devam etmektedir. Öte yandan, sırf aile düşmanı feminist dernekler ve bazı siyasi çevreler istiyor diye binlerce boşanmış insanın hayatının cehenneme çevrilmesini anlamak mümkün değildir. Aile kurumunun korunması ve bireylerin adil bir hukuki süreçten geçmesi için, süresiz nafaka uygulamasının süre ve hakkaniyet esasına dayalı olarak acilen yargı paketlerinde yer alması gerekmektedir.
"SÜRESİZ NAFAKA SORUNU ÇÖZÜMSÜZ BIRAKILMAMALI"
Süresiz nafaka uygulamasının hukuki boyutuna ilişkin konuşan Avukat Enes Emrehan Akşit ise bu uygulamanın toplumu doğrudan etkileyen, adalet duygusunu zedeleyen ve evlilik kurumunu sorgulatacak ölçüde derin bir sorun oluşturduğunu belirterek, geçici olarak geri plana atılsa da mesele çözümsüz bırakılmaması gerektiğini altını çizdi.
Avukat Enes Emrehan Akşit şu ifadeleri kullandı;
Türk Medeni Kanunu’na göre, boşanma sonrası eşlerden biri yoksulluğa düşecekse, diğer eşin maddi gücü oranında nafaka ödemesi mümkündür. Ancak uygulamada, bu nafakanın süresiz olarak bağlanması, özellikle kısa süreli evliliklerde dahi ömür boyu sorumluluk doğurması, hem adil olmayan sonuçlara hem de ciddi toplumsal problemlere neden olmaktadır. Süresiz nafaka, yeni evlenecek gençler açısından evlilik kararını zorlaştıran bir ‘risk unsuru’ haline gelmiştir. Gençler, boşanma durumunda ömür boyu sürebilecek mali bir yükümlülüğün altına girmek istememekte, bu da evlenme yaşının gecikmesine veya evlilikten tamamen kaçınılmasına neden olmaktadır. Aynı şekilde, boşanmış bireyler de yeniden bir hayat kurmaktan çekinmekte, süresiz nafaka ödemesinin psikolojik ve ekonomik baskısını taşımaktadır. Ayrıca nafakanın süresiz olması, bazı durumlarda suistimale de açık hâle gelmektedir. Eşlerden biri çalışabilecek durumda olmasına rağmen, bilerek çalışmamakta ve nafaka gelirine bağımlı bir yaşam sürmektedir. Süreli nafaka, yeniden evlilik, istihdam imkânı, eğitim durumu gibi somut kriterlerle sınırlandırılabilir, her iki tarafın da menfaatini koruyacak, toplumsal huzura katkı sağlayacak dengeli bir düzenleme yapılabilir. Süresiz nafaka tartışması, sadece bir ‘kanun maddesi’ değil, aynı zamanda bir ‘toplumsal dönüşüm’ meselesidir. Yasama organının bu konuda kamu vicdanını gözeten, suistimalleri önleyen ve evlilik kurumunu teşvik eden dengeli bir adım atması artık bir ihtiyaç değil, zorunluluktur.”
13. YARGI PAKETİ'NDE OLACAK MI?
Edinilen bilgilere göre süresiz nafakaya ilişkin düzenlemenin 11. ve 12. Yargı Paketleri'nde olmayacağı ancak 13. Yargı Paketi'ne dahil edilme durumunun söz konusu olduğu belirtiliyor. Bakanlık kaynakları, uygulamadaki problemler nedeniyle ölümlere kadar varan sonuçlara yol açan süresiz nafaka için 13. Yargı Paketi'ne işaret ediyor.





Gönder