Gültepe, ekim ayı dış ticaret rakamlarının açıklandığı Antalya'da gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Son ihracat verileri ışığında 2024 değerlendirmesi yapan, 2025 öngörülerini de paylaşan Gültepe, rakamların güzel olduğunu, her ay farklı bir sektörün artı ihracata imza attığını söyledi.
Gültepe, rakamlar ve ciroların firmaların yaşadığı sorunları çok fazla yansıtmadığını belirterek, şunları söyledi:
"En büyük sıkıntı şu an karlılık problemi. Özellikle emek yoğun sektörlerde maliyetin altında işi kapatmamak, müşteriyi kaybetmemek için siparişler alınıyor. Her sektör için değil belki ama bu sorun 27 sektörün yarısında bulunuyor. Karlılıklarla ilgili büyük bir sorun var. Fiyat vermede, gelecekle ilgili fiyatlamada sıkıntılar var. Çünkü gittikçe döviz öngörüsü olmadığı için bu sorun oluyor.
2024'ün başında OVP'nin sonuçlarında yıl sonu doları 40-41 TL civarında bekleniyordu ama sanırım yıl sonunda 35'e bile gelmeyecek, makas çok fazla açık. 10 ayda döviz artışı yüzde 15, enflasyon minimum yüzde 36'da. Arada 2 kat fark var. Önümüzde 2 ay daha var. Sadece kredi maliyetleri bile firmalara zarar yazdırıyor zaten. Nakidi fazla olan işletmeler bu anlamda kısmen avantajlı oluyor. En büyük problem nakit yönetimi, likidite yönetimi ve karlılık. 2025'in ilk çeyreğindeki kurumlar vergisi açıklandığı zaman çok daha iyi bir şekilde ortaya çıkar."
"İŞ GÜCÜ İTHALATINI ŞU AN HAYATA GEÇİREN SEKTÖRLERİMİZ VAR"
Mustafa Gültepe, sektörlerdeki istihdam rakamlarına değinirken, hazır giyim ve tekstilde 200 binin üzerinde bir iş gücü kaybı olduğuna dikkati çekerek, "Ama bugün işler çoğalsa ve almak istesen işçi de yok." dedi.
Bu konunun toplantılarda sık sık dile geldiğini ifade eden Gültepe, şöyle devam etti:
"Çoğu sektörde başkanlarımız 'dışarıdan, farklı ülkelerden, farklı bir şekilde iş gücünü ithal etmeye başlayalım' önerisi sunuyor. Üretim tarafında çalışmak istemeyenlerin çoğu hizmet sektörüne geçti. EYT'den dolayı ayrılıp çalışmak istemeyen ve onların yerine gelemeyen eksik iş gücümüz var. İş gücü ithalatını şu an hayata geçiren sektörlerimiz de var, bunu öneren başkanlarımız da var. Bakanlığımızla bu konuda çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Eğer bu şekilde giderse özellikle emek yoğun olan sektörlerde daha fazla problem yaşanır ki yaşıyoruz. Malatya'da tesisim var, deprem sonrası bazı sıkıntılar yaşandı ama şu an alacak eleman bulamıyoruz. Ağırlıklı o bölgede asgari ücret veriliyor. İnsanlar üretimde çalışmak, meslek öğrenmek yerine hizmet sektörünü daha fazla tercih ediyor. Böyle bir trend var."
Nerelerden işçi alınabileceğine yönelik bir soru üzerine Gültepe, her ülkenin ve her sektörün karakter yapılarının, ihtiyaçlarının farklı olduğunu, buna uygun analizler sonucunda karar verilebileceğini söyledi.
Gültepe, "Bu konuyla ilgili Bakanlıkla birlikte planlı bir çalışma yapılması gerekir. Bu konuyu başkanlarımız ve sektör temsilcileri artık konuşuyor, çünkü zordalar. Bu uygulamayı başlatanlar da var. Mesela bu toplantıda başkanlardan biri bunu dile getirdi, eleman bulamadığı için Özbekistan'dan 10-15 tane elemanı getirip fabrikanın imkanlarını sunarak, lojman vererek istihdam sağlamaya başladı. Üretimi durduramayız. İşsizlik dışında Türkiye'de iş beğenmeme problemi var, gençler zor işleri değil, masabaşı işleri tercih ediyor." ifadelerini kullandı.
"ARALIKTA, 2025'E BAŞLAMADAN EVVEL UFAK BİR FAİZ İNDİRİM HAREKETİ YAPILABİLİR"
TİM Başkanı Gültepe, faiz indirimine ilişkin beklentilerinin sorulması üzerine, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Yaklaşık 6-7 aydır yüzde 50 faizle devam ediyoruz. Ben artık bunun yavaşlaması gerektiğini, yavaş yavaş her şeyin kontrol altına alındığını düşünüyorum. Aksi takdirde enflasyonu düzeltip, faizleri aşağı indirmeye başladığımız zaman sanayi çok güç kaybetmiş olabilir. O gücü kaybetmeden bu kararı alabilmek önemli. Bununla ilgili TCMB'nin önümüzdeki dönemlerde karar alacağını düşünüyorum. Bana göre aralıkta, 2025'e başlamadan evvel ufak bir faiz indirim hareketi yapılabilir."
ASGARİ ÜCRET ZAMMI
Mustafa Gültepe, asgari ücret zammına ilişkin soruyu yanıtlarken, bunun sadece asgari ücrete odaklanarak değerlendirilecek bir konu olmadığını söyledi.
Gültepe, "2024'e başladık başlayalı rekabetçiliğimiz düştü. Türkiye, hem üretimde hem tüketimde pahalı bir ülke oldu. Bütün dengeyi sadece asgari ücretin artması şeklinde değil, para politikası ve ekonomik politikaları da kapsayacak şekilde bir harman yaparak sağlayabiliriz. Çalışan da bizim, firmalarımız da bizim. Türkiye'de rekabetçilik gücünü elde tutabilecek bir rakamın ortaya konulması gerekiyor. İlk başta fiyat artışları ile hep beraber mücadele etmemiz, fahiş fiyatlarla ürün satanları deşifre etmemiz gerekir." şeklinde konuştu.
Gönder