Hidroelektrik enerji, düşük maliyetli, yenilenebilir ve çevre dostu özellikleriyle Türkiye'nin sürdürülebilir kalkınma hedeflerinde merkezi bir rol oynuyor. Ülkemiz, Avrupa’nın en yüksek hidroelektrik potansiyeline sahip ikinci ülkesi olarak, enerji üretimini artırmanın yanı sıra su yönetimi, ekonomik kalkınma ve çevresel sürdürülebilirlik alanlarında büyük bir dönüşüm gerçekleştiriyor.
Enerji Uzmanı Emrah Özgül, hidroelektrik enerjinin Türkiye’nin sürdürülebilir geleceğindeki rolünü ve gelişen yatırımları Haber7.com için kaleme aldı.
Hidroelektrik, düşük maliyetli, çevre dostu ve yenilenebilir bir enerji kaynağı olarak öne çıkıyor. Türkiye, hidroelektrik potansiyeli bakımından Avrupa’da ikinci sırada yer alıyor ve bu alandaki projeler hem enerji üretimi hem de çevresel sürdürülebilirlik açısından önemli katkılar sağlıyor. Dünya genelinde hidroelektrik enerji, yenilenebilir enerji kaynakları arasında %35’in üzerinde bir oranla en yaygın kullanılan kaynaklardan biri. Son beş yılda kurulu kapasite dünya genelinde %8,71 oranında artış kaydetmiştir. Türkiye ise hidroelektrik enerji kapasitesini artırmak için yatırımlarına devam ediyor.
21. yüzyılın enerji politikaları ve iklim değişikliği hedefleri doğrultusunda hidroelektrik, yalnızca bir enerji kaynağı olarak değil, aynı zamanda ekonomik kalkınma, su yönetimi ve çevresel sürdürülebilirlik için stratejik bir araç olarak görülmektedir. Hidroelektrikte verimlilik ise en fazla pompalı depolamalı hidroelektrik ile sağlanırken güneş ve rüzgâr enerjisi dahil edilerek geliştirilen hibrit hidroelektrik sistemleri, daha esnek, verimli ve sürdürülebilir çözümler sunmaktadır.
KÜRESEL HİDROELEKTRİK GÖRÜNÜMÜ
Küresel hidroelektrik kurulu gücü 2023'te 1.416 GW'a büyüyerek yenilenebilir enerji kurulu güç dağılımdaki oranı %35,11 olarak kayda geçmiştir. 2023 yılında küresel hidroelektrik üretiminde ise 4.185 TWh'ye düşüş yaşanmıştır. Pompalı hidroelektrik depolama da dahil olmak üzere hidroelektrik işgücü, 2023 yılında güneş PV'sinden sonra enerji üretimi sektöründeki en büyük ikinci işveren olmuştur. Hidroelektrik enerjiye küresel ilgi artarken bu durum hükümetlerin yeni projeler için harekete geçmesini gerektirmektedir. Değişken yenilenebilir enerji kaynaklarındaki artış, dünya çapındaki sistem operatörleri için şebeke güvenliği ve esneklik sorunu oluşturmaktadır. Dijital dönüşümü benimseyen bir dünyada hidroelektrik sektörü de modernleşmektedir.
TÜRKİYE HİDROELEKTRİK GÖRÜNÜMÜ
Türkiye 2023 yılında Hidroelektrik kurulu kapasitesi bakımından Avrupa’da ikinci, Dünyada ise ilk 10 içerisinde (9.Sıra) yer almaktadır. Ayrıca kurulu güç bakımından son beş yılda en yüksek kapasite artış oranına sahip olan Çin’den sonraki ikinci ülke konumundadır. Günümüzde ise 700 üzerinde HES bulunmakta olup kapasite kullanım oranı %75 seviyesindedir. Ülkemizde 2023 yılı elektrik üretiminde %19,3 oranına sahip olan Hidroelektrik, kurulu güç kapasitesi bakımından ise (,2 oranına sahiptir.
UZUN VADEDE HİDROELEKTRİK VİZYONU
Türkiye enerji ve madencilik sektörlerinde kaynakta ve teknolojide net ihracatçı ve 2053 yılında karbon nötr bir ekonomi olmayı hedeflemektedir. Bu hedef doğrultusunda hidroelektrik enerjisine yönelik hedefler de yer almaktadır.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 2024-2028 Stratejik Planında; önlisans verilen pompaj depolamalı hidroelektrik santrali (PHES) kurulu gücünün (2024 yılı: 0) 2028 yılında 2000 MW kapasitesine ulaştırılması hedefi ve hidroelektrik santrallerin rehabilitasyonu kapsamında yerli ve millî olarak tasarlanan türbin sayısının 2'den 8'e çıkarılması hedefi bulunmaktadır.
Kalkınma Planı’nda ise “Pompaj depolamalı HES’ler de dâhil olmak üzere enerji depolama sistemleri tesis edilecektir.” maddesi yer almaktadır.
Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programda da kurulu güç kapasitesinin 32.965 MW güce, üretimin ise 77.783 GWh ulaştırılması hedefi ve hidroelektrik santrallerde kullanılan 100 MW güce sahip francis tipi türbin çarkı tasarımı geliştirilmesi hedefleri yer almaktadır.
TÜRKİYE’NİN EN BÜYÜK ÜÇ HİDROELEKTRİK SANTRALİ
Türkiye'nin hidroelektrik potansiyelinin en önemli göstergeleri arasında yer alan Atatürk, Karakaya ve Keban Barajları hem enerji üretimindeki kapasiteleri hem de ekonomik katkılarıyla öne çıkmaktadır. Elektrik Üretim A.Ş. (EÜAŞ) tarafından işletilen bu üç büyük santral, milyonlarca kişiye enerji sağlarken ülke ekonomisine milyarlarca dolarlık katkı sunmaktadır.
ATATÜRK BARAJI VE HES: Santral 2.405 MW kurulu güce sahiptir. Ülke ekonomisine her yıl yaklaşık olarak 1,7 milyar ABD doları katkı sağlamaktadır.
KARAKAYA BARAJI VE HES: 1.800 MW kurulu güce sahip olan tesisin, her biri yaklaşık 300 MW gücünde 6 adet farncis tipi türbini bulunmaktadır. Santralin yıllık ortalama elektrik enerji üretimi 6.393 GWh olup, santral yaklaşık 1.760.119 kişinin elektrik ihtiyacını karşılayabilecek güçtedir. Türbinlerin yenilenmesine yönelik çalışmalar yürütülmekte olup 2026 yılında tamamlanması planlanmaktadır.
KEBAN BARAJI VE HES: Mevcut kurulu gücü 1.330 MW olan santralin yaklaşık 157.5 MW olan 4 adet, yaklaşık 175 MW olan 4 adet francis tipi türbini bulunmaktadır. Yıllık enerji üretim kapasitesi yaklaşık 6.000 GWh seviyesindedir. 1974 yılından itibaren toplamda 283 milyar kWh elektrik enerjisi ile ülke ekonomisine yaklaşık 744 milyar TL katkı sağlamıştır.
DEVAM EDEN HİDROELEKTRİK HAMLELERİ
Lara HES Enerji AŞ-TORTUM HES: Dört üniteden oluşan Tortum HES’in toplam kurulu gücü 26.2 MW Tortum HES (Erzurum), güneş destekli hibrit santrale dönüşecektir.
HGG Enerji Üretim AŞ-CEMEL HES: Kurulu gücü 21,6 MW ve 20,4 MW’e işletme kapasiteli Avanos Regülatörü ve Cemel HES’i, GES destekli hibrit santrale dönüştürelecektir.
Doyran Enerji-ANTALYA: 7,76 MW kurulu gücünde Doyran Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali (HES) kurulacaktır.
Pusula Su Yapıları-BİTLİS: 462 milyon TL yatırımla 18.775 MW kurulu gücünde Şahin Güzeldere Regülatörü ve HES kurulacaktır.
Kaizen Enerji-ŞIRNAK HEZİL ÇAYI: 33,247 MW kurulu gücünde Sekerek Regülatörü ve Hidroelektrik Santrali (HES) kurulacaktır.
Gönder